Dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e Türkiye'nin Musul'daki haklarına ilişkin rapor sunacağı 12 Aralık 1973'te bir otel odasında vahşice öldürülen araştırmacı Raif Karadağ, meğer devlet tarafından 'Milli bir görevle, petrol ve Musul konusunu araştırmakla' görevlendirilmiş.
Hatta, Karadağ'ın rahat çalışması için 'Büyükelçi müşavirliği' statüsüne alınması gündeme gelmiş. İyi derecede Osmanlıca ve İngilizce bilgisi ile Türk ve İngiliz arşivlerinde Türkiye lehine bulduğu belgelerin ardından Diyarbakır-Musul hattında 'Petrol araştırmaları' yapmış.
Amerikan ve İngiliz şirketlerinin açtığı kuyularda ve Sultan Abdülhamit'in hazırlattığı raporları inceledikten sonra 'Türkiye'nin kendisine 100 yıl yetecek petrolü olduğunu' raporlayan Karadağ, 50 yıl önce adeta bugünün de resmini çekmiş ve "Bu petrolü bize vermezler. Bölgede ne Irak kalacak ne de başka bir ülke." sözlerini dile getirmiş.
Karadağ'ın hazırladığı petrol raporları halen daha kayıp...
Gazeteci Memiş Okuyucu kaleme aldığı "TÜRKİYE’NİN MİLLİ DAVASI VE PETROL FIRTINASI" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullanıyor:
Raif Karadağ, 1969’da kitabın girişindeki ifadesiyle ‘30 yıllık bir çalışmanın ürünü’ dediği Petrol Fırtınası’nı yayınlar. Yayınlandığı yıllarda bu kitap Türkiye’de fırtına koparır. Büyük alaka görür.
Sade ve yalın bir dille, ‘petrol gerçeği’ Türkiye’nin milli davası olan ‘Musul petrolleri’, Cafer Tayyar Paşa’nın Musul’un Türkiye’ye ilhakı konusundaki askeri faaliyetleri, Amerikan Rockfeller gurubu ile İngiliz Hollanda ortaklığı Shel’in bugünkü küresel düzene giden yolları ta o yıllardan kuran çabaları, bir tarafı petrole dayanan yakın tarihe dair çok önemli konular etraflıca ele alınmış. Petrole kurban edilen Osmanlı’nın yıkılışına giden yolda petrol bölgelerine olan emperyalist ilgi çevresinde gelişen son asra dair önemli hakikatlerin ifşa edilmesi kitabın konuları arasındadır.
Türkiye’de pek az bilinen 9 nisan 1923’te Amerikalılara 99 yıllık petrol imtiyazı veren Chester Projesi var idi. Projeye göre Doğu Anadolu ve Musul bölgesine giden demiryollarının 40 km etrafından petrol çıkarma imtiyazı 99 yıllığına general Mistir Chester aracılığı ile Amerikalılara veriliyordu. Bu da kaba bir hesapla ilk başta 176 bin km kare, Lozan’da Musul Kerkük hudut dışında kalınca 150 bin km kare bir alana karşılık gelmekteydi. Bu projeden daha sonra Amerikalılar vazgeçecek ve bu yağma/sömürüden Türkiye’yi Allah koruyacaktı. Raif Karadağ bu kitabını yayınladıktan sonra ölüm tehditleri alır. Bu tehditler bazen mektupla, kimi zaman da üzerine araba sürülmek şeklinde olmaktadır.
ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYORDU
Raif Karadağ ömrünce petrol gerçeğini ve Musul Petrollerindeki hisseler konusunu araştırmış. Yaptığı çalışmalar konusunda imzasız tehdit mektupları aldığı ailesince beyan edilmiştir. Murat Karadağ “Bir gün evde ders çalışırken çarşafın altında bir bıçak ve balta fark ettim. Babama sorduğumda birileri tarafından tehdit edildiğini bu yüzden korktuğunu belirterek, bıçak ve baltayı güvenlik gerekçesiyle sakladığını bana söyledi.” Diyerek babasının sağlığında ölüm tehditlerinin gölgesinde yaşadığını belirtir.
RAİF KARADAĞ’IN ESRARENGİZ ÖLÜMÜ
Raif Karadağ 1973 yılında Ankara’ya davet edilir. Ankara’ya gelişlerinde, Ulus’ta sanayi caddesinde yer alan o zamanki adıyla Cihan Palas’ta kalmaktadır. Bu otelin adı daha sonraları Yeni Otel olarak değiştirilecektir. Hem Süleyman Demirel’le hem de Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e, yaptığı çalışmalarla alakalı olarak bilgi vermesi istenmiştir. Odasına o sabah giden temizlik görevlisi kendisini yüzüstü olarak başucunda bir tanesi içilmiş kalp ilacı bulunduğu halde ölü olarak bulur. Arkasında eşi Selver Hanım ile oğulları Murat ve Ferhat Karadağ’ı bırakarak. Oysa o sabah Demirel’le, iki gün sonra da Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ile randevusu vardır. O tarihte 22 yaşında olan oğlu Murat Karadağ, babasının ölümünden haberdar edilerek Ankara’ya getirilir. Oğlunun otopsi talebi, savcılar tarafından kabul edilmez. Halbuki oğlu Murat Karadağ’ın ifadesine göre Raif Karadağ, sağlıklı bir insandı. Ailesi ve yakın dostlarından, kalp hastası olduğunu ve kalp ilacı kullandığını bilen bir tek kişi yoktur.
ERDOĞAN'DAN RAİF KARADAĞ MESAJI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gabar'da petrol bulunmasının ardından sosyal medya hesabından paylaşım yapmış ve gençlere seslenmişti. Erdoğan mesajında Raif Karadağ'ın sözlerine de yer vermişti.
ERDOĞAN'IN MESAJI ŞÖYLE:
Sevgili Gençler,
Dün tarihimizin en büyük petrol rezervini Cudi Gabar’da keşfetmenin sevincini milletimizle paylaştık. Bir dönem teröristlerin gezdiği dağlarımızdan artık yüreklerimizi yakan haberler değil, müjdeler geliyor. Peki bugünlere nasıl ulaştık? Gelin birlikte bakalım Türkiye, dünyanın en büyük petrol yataklarına sahip stratejik önemde bir bölgede yer alıyor. Ancak hemen yanı başında petrol ve gaz fışkıran ülkemiz, bu coğrafyanın zenginliklerinden yıllarca istifade edemedi, ettirilmedi.
Yıllar önce Merhum Raif Karadağ’ın “Petrol Fırtınası” adlı eserinde, ülkemizin bu kaynaklardan niçin dışlandığı cesaretle anlatılmıştır. Bugünkü başarılarımızı incelediğimizde, bölücü terörden darbeler ve sokak olaylarına kadar Türkiye’ye saplanan hançerlerin gerisindeki sebepleri çok net görebiliyoruz. Meğer topraklarımızdan petrol çıkmaması için terör örgütüyle, siyasi istikrarsızlıklarla, küresel şirketlerle elimiz, ayağımız bağlanmış… Emperyalist güçlerin bölücü örgüte ve Suriye’deki uzantılarına onca silahı niçin verdiğini; ülkemizi bir terör koridoruyla niçin kuşatmak istediklerini artık daha iyi kavrıyoruz. Ortada hiçbir sebep yokken niçin birilerinin terörle mücadelede en önemli gücümüz olan İHA’ları, SİHA’ları ve bunları üreten firmalarımızı hedef aldığını artık çok daha iyi anlıyoruz. Bunların hepsi Türkiye’yi enerji yarışının dışında tutmayı amaçlayanların birer oyunundan ibarettir. Biz yaptığımız hamlelerle işte bu oyunu, işte bu kirli tezgâhı bozuyoruz. Terör örgütlerinin başını sınırlarımız içinde ve ötesinde ezerek, milletimizin ayağına vurulan zincirleri de kırıyoruz. Yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi kullanmamızın önüne geçecek herkesin hakkından gelecek, her engeli aşacağız. Bunu da inşallah sizin için, sizlerle birlikte başaracağız.