Kamusal alanda öpüşme gibi davranışlar genellikle toplum normlarına, kültürel değerlere ve yerel yasalara göre değişebilir. Yasal karşılığı, ülke ve bölgeye göre farklılık gösterebilir. Genel olarak, öpüşme gibi sevgi ve duygusal ifadeler genellikle kişisel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendirilir, ancak aynı zamanda toplumun rahatsız edilmesine veya ahlaki değerlerine karşı gelebileceği düşünülerek sınırlamalara tabi olabilir.

Birçok ülke, özellikle dinî veya geleneksel değerlerin yoğun olduğu bölgelerde, kamusal alanda sevgi ifadeleri veya öpüşme gibi davranışlar konusunda kısıtlamalar getirebilir. Bu tür kısıtlamalar, genellikle ahlaki normlara uymama veya toplum düzenini bozma gibi gerekçelerle savunulabilir.

Ülke ve bölgeye göre farklılık göstermekle birlikte, çoğu modern toplumda kamusal alanda hafif seviyede sevgi ifadelerine tolerans gösterilirken, aşırıya kaçan veya rahatsız edici bulunan davranışlara karşı tepkiler olabilir. Ancak, yasal düzenlemeler ve uygulamalar sürekli olarak değişebilir, bu nedenle yerel yasalara ve normlara dikkat etmek her zaman önemlidir.

Kısacası, kamusal alanda öpüşme gibi davranışların yasal karşılığı ülkeye, bölgeye ve kültürel normlara göre değişebilir.

Sokakta öpüşmenin suç olup olmadığına karar vermek için, 5237 sayılı TCK'nın genel ahlaka karşı suçlar bölümünde düzenlenen 215. maddesine bakabiliriz. Söz konusu maddenin gerekçesine göre düzenleme ile amaçlanan hukuki yarar, halkın ar ve haya duygularının, top­lumun ortak edep ve ahlâk temizliğinin korunması ve bu değerlere saldırı niteliği taşıyan hare­ketlerin yasaklanmaktadır.

"Hayasızca Hareketler" başlığı altında düzenlenen madde şu şekildedir;

"Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

Anlaşılacağı üzere madde metninde suçun işlenmesi için 2 seçimlik hareketin alenen işlenmesi öngörülmüştür. Bunlar "cinsel ilişki" ve "teşhirciliktir"

Konuyu daha iyi anlamak adına 5237 sayılı TCK'dan önce yürürlükte olan  765 sayılı TCK'da yer alan "hayasızca hareketler" başlığı altındaki düzenlemeye bakmakta fayda var. Zira 765 sayılı mülga TCK'nın 419. maddesi şu şekildeydi;

"Alenen hayasızca vazu hareketlerde bulunanlar on beş günden iki aya ve o suretle cinsi münasebette bulunanlar altı aydan bir seneye kadar hapsolunur ve her halde on beş liradan elli liraya kadar ağır para cezası alınır."

Görüldüğü gibi 5237 sayılı TCK'daki düzenlemede yapılan değişiklik sonucunda "alenen hayasızca hareketlerde bulunanlar" ibaresinin kaldırılarak, teşhircilik ve cinsel ilişki olarak değiştirilmiş olması karşısında sokakta öpüşmenin suç teşkil etmeyeceğini söyleyebiliriz. 

5237 sayılı TCK'nın 215. maddesinin madde gerekçesinde, maddenin lafzından farklı olarak, "Madde metninde geçen cinsel ilişki, cinsel arzuların tatmini amacına yönelik her türlü davranışı ifade etmektedir." ifadesine yer verilmiş olsa da, kişinin eşini ya da sevgilisini sokakta öpmesinin bu kapsamda değerlendirilemeyecektir. 

Ancak aksi yönde bir yorum elbette gerekçeye bakarak mümkün görünebilir.

Kısacası, cinsel ilişki boyutuna ulaşmayan öpüşmeler TCK anlamında suç olarak tanımlanmıyor.

Ancak toplumun genelinin sahip olduğu edep ve haya duygularının ve daha da önemlisi çocukların olumsuz etkilenmemesi adına özellikle çocukların olduğu ortamlarda, french kiss den de kaçınmak gerekir diye düşünüyorum.