ABD'de, İkiz Kuleler (Dünya Ticaret Merkezi) ve Pentagon'a uçakla intihar saldırısı düzenleyen El Kaide örgütünün militanları amaçlarına ulaşmıştı ama, bu saldırıda yine ABD derin devletinin de parmağı olduğu yönünde ciddi iddialar bulunuyor. 

Çünkü 11 Eylül'de o gün El Kaide militanı 19 kişi 4 uçak kaçırmıştı; İkiz Kuleler'e çarpan 2 uçakta ve Pentagon'a intihar saldırılarında kullanılan uçaklarda beşer kişilik El Kaide örgütü üyesi bulunuyordu.  ABD kongre binasını vurmak için kaçırılan 4. uçakta ise 4 kişilik El Kaide militanı bulunduğu söyleniyor.
4.cü uçak hedefe varmadan yolcuların müdahalesi ve ABD hava kuvvetlerine ait F-16 uçakları tarafından vurularak  Pensilvanya'da boş bir araziye düşürülmüştü.
 İşin en ilginç yönü ise 19 militanın arasında bir tek Afganistan vatandaşının yada Taliban mensubunun bulunmayışı...  4 uçağı kaçıran 19 örgüt elemanının 15'inin Usame bin Ladin gibi Suudi Arabistan vatandaşı, diğer 4 kişinin ise Filistin ve başka Arap ülkelerinin vatandaşları olduğu açıklandı.

11 Eylül'de El Kaide militanları tarafından kaçırılan uçaklarla düzenlenen saldırılarda, 2 bin 977 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca uçakları kaçıran 19 hava korsanı öldü. Saldırılarda 6 binden fazla kişi yaralandı.
O dönem 43. ABD Başkanı olan George W. Bush bu saldırıları Afganistan'da El Kaide'yi kollayan Taliban ile ilişkilendirerek intikam sözü vermişti.  
20 yıl önce ABD uluslararası terörle mücadele kisvesi altında BM ve NATO'nun  desteği ile Afganistan'ı işgal etmişti. Yıllar geçti. Dünya kamuoyu bu işgalin terörle mücadele için değil, Afganistan ve Orta Asya'da hakimiyet kurmak için yapıldığını gördü. Hatta, dünya gençliğini zehirleyen uyuşturucu ticaretinde Afganistan'ın topraklarının üretim için kullanıldığı belgelerle dünya kamuoyuna sunuldu. Çünkü Afganistan'da haşhaş tarlalarının Taliban tarafından imha edilmemesi için İngiliz ve Amerikan askerlerinin nöbet tuttuğu fotoğraflar dünya kamuoyunu şaşkına çevirirken, ABD ve yedeğindeki İngiliz ve Fransızların gerçek niyetlerinin Afganistan üzerinden büyük kazanç peşinde oldukları açık ne net anlaşılmaya başlandı. ABD'nin Afganistan'daki askerleri Çin ve Pakistan içinde  hatta Rusya ve Hindistan içinde büyük tehlike oluşturuyordu. Çin ve Pakistan açıktan, Rusya ve Hindistan ise perde arkasından Taliban'a her türlü silah, eğitim ve istihbarat bilgilerini ulaştırmaya başlayınca ABD yıllarca Kabil'e hapsoldu. Kabil dışında etkili olamadı.Taliban'ın vur-kaç saldırılarında çok kayıp verdi. ABD ve dolayısıyla NATO askerleri Kabil dışına çıkamaz olmuştu. Bu büyük kuşatmayı gören Amerikan kamuoyunda giderek yükselen "Ordumuzun Afganistan'da ne işi var" tepkilerine 2018 yılında ABD Başkanı Donald Trump cevap verdi. "Askerlerimizi Afganistan'dan çekiyoruz" açıklaması diğer NATO ülkelerinde de olumlu karşılanmıştı.Trump seçimi kaybetti, kazanan Joe Biden ise Afganistan'dan çekilmeyi hızlandırdı. Nihayet 31 Ağustos 2021 günü son Amerikan uçağı Kabil'den hareket ederken 20 yıllık işgal de sona ermişti.

Taliban tek mermi atmadan Kabil'e girdi. Amerika Afganistan'dan kaçmış, zafer Taliban'ın olmuştu. Amerika bir kez daha Asya'da büyük bir yenilgiye uğramış oldu. Vietnam, Irak ve son olarak Afganistan'dan Amerikan askerleri yerel güçlere mağlup olmuş olarak tarihe not düşülüyor. 


Peki 11 Eylül'ün intikamı alındı mı? Bu soruya net cevap vermek mümkün değil. Çünkü Amerikan uçaklarından atılan bombalar ve diğer öldürücü silahlarla ölen binlerce Afgan halkının yanı sıra onbinlerce Afgan vatandaşı bugün elini, kolunu ayaklarını kaybetmiş, vücudunun bir çok eksik organıyla sakat olarak hayata tutunma mücadelesi veriyor. Amerikan askerleri Afganistan'dan çekilirken on binlerce insanı sakat bırakarak gitti.

Diğer yandan Amerika El Kaide lideri Usame bin Ladin'i öldürüp "İntikam aldık" diyor. Usame bin Ladin'in cesedini gören yok. "Cesedi bir uçaktan okyanusa atıldı" iddiası ise şüphelerle dolu.

Libya'da Muammer Kaddafi'nin linç edilme görüntülerini bütün dünyaya servis eden, Irak'ta devrik lider Saddam Hüseyin'in idam edildiği anları canlı yayınla veren Amerikan medyası ne hikmetse Usame bin Ladin'in öldürüşü ile ilgili bir görüntü veremedi. Sadece Usame bin Ladin'in kaldığı iddia edilen bir eve yapılan baskın sonrası dönemin ABD Başkanı Obama'nın sevinç gösterisini yayınlamakla yetindi.
11 Eylül'ün gizli belgeleri 20 yıl sonra  yavaş yavaş kamuoyuna açıklanıyor . Ancak 11 Eylül günü İkiz Kuleler'deki yahudilerin ve bazı ABD vatandaşlarının saldırının yapılacağına dair önceden bilgi aldıkları iddiası doğru mu yanlış mı açıklığa kavuşması gereken konulardan biri olarak sorgulanıyor.


 11 Eylül'ün üzerinden 20 yıl...
12 Eylül 'ün ardından ise 41 yıl... "Beşli çete" diye tanımlanan Kenan Evren ve arkadaşlarına Türkiye'de kanlı darbeyi yaptıran güç de Amerika idi. Türkiye'nin o karanlık günlerinde sağcı solcu diye gençleri birbirine vurduran Gladio'nun ipi de Amerikan gizli servisinin elinde idi.

12 Eylül ve sonrasını dizayn eden Amerika adeta Türkiye' yi yıllarca sürecek bir karanlığın içine itmişti. Nitekim, 12 Eylül sabahı darbeden hemen sonra ABD Ankara büyükelçisi James W.Spain'in Başkan Jimmy Carter'a iletilmek üzere CIA şefi Paul Henze'ye ilettiği mesajda "Bizim oğlanlar başardı" dediği bilinen bir gerçek... 12 Eylül sonrasının karanlık günlerinin Türkiye'yi nasıl bir çıkmaza soktuğunu bugün 1980 öncesi doğan herkes az çok yaşadı. Hele darbeci general Kenan Evren'in 12 Eylül sonrası verdiği bir emir var ki asla unutulmaz. Çünkü o masum mu değil mi diye bakmadan "Bir sağdan bir soldan asın" diyerek verdiği emir yerine getirilmiş; maalesef  12 Eylül'den sonraki süreçte cezaevlerinde işkence sonucu 171 kişi olmak üzere yaklaşık 300 kişi hayatını kaybetmiş, 50 kişi de idam edilmişti.
650 bin kişi gözaltına alındı, 230.000 kişi askerî mahkemelerce yargılandı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
Tutuklanan gençlere yapılan işkenceler, karanlık bağlantılar, masum insanlarin sıkıyönetim komutanlıklarındaki sorgu ve işkence saatleri, dayak ve hakaretleri, küfürleri, tacizleri, masum gençlerin yaşadığı travmalar her 12 Eylül'de içimizi acıtıyor.
Temennimiz; 
Bir daha 12 Eylül gibi karanlık darbe günleri olmasın...
Bu ülke hepimize yeter. Ay-yıldızlı bayrağımız herkesi gölgesinde barındırır. Herkesi kucaklar ve sarar.