Kısa ve orta vadede, piyasa psikolojisinin çok olumluya döneceğini söylemek zor. Bu da güvenli liman beklentisi ile altının 2016 yılını iyi geçirmesini sağlayabilir. Henüz etkisini altın fiyatlarında yeterince hissetmediğimiz Suriye meselesi önümüzdeki dönemde önemli bir rol oynayabilir.
Altın fiyatlarında son üç yıldır FED’in para politikasının ve Çin ekonomisindeki yavaşlamanın etkisini hissediyoruz. Özellikle 2008 krizi sonrası FED’in başladığı parasal genişleme 2014 yılının son çeyreğinde sonlandırıldı. Ancak ABD ekonomisindeki toparlanma 2013 yılından itibaren artık parasal genişlemenin sonlandırılmaya başlanacağının sinyallerini veriyordu. Bunun yanında Çin ekonomisinin son üç yıldır beklenen performansı gösterememesi de Altın için bir diğer risk olarak aşağı yönlü baskıyı artırdı. Sonuç olarak 2015 yılında 1050 Dolar seviyelerine gerileyen bir altın gördük. Son iki ayda ise; Altında hızlı bir yükselişle tekrar 1250 Dolar seviyelerine tırmanış takip edildi. Altın’daki bu hızlı yükselişin öncülüğünü yine FED’in faiz politikasının tetiklediğini söyleyebiliriz. FED 2016 yılında faiz artırımlarına devam etmek istiyor, ancak küresel ekonomideki sıkıntılar, bu yıl FED’in faiz artırımına devam etmesini engelleyebilir.
FED’in faiz artırımına gitmesi çok kolay değil
Özellikle 2016 yılının başlamasından beri, küresel hisse piyasalarının daha çok negatiflikleri fiyatlamaya başladığını gördük. Bununla birlikte petrol fiyatları tarihi diplerinden toparlanma eğilimi gösteremiyor. Ayrıca Suriye’de 2011 yılında iç savaş olarak başlayan olayların bugün Dünya’daki bütün güçlü devletlerin müdahil olduğu bir yapıya büründüğünü görüyoruz. Tüm bu olumsuzluklar gösteriyor ki; FED için 2016 yılında faiz artırımına gitmek çok da kolay değil. Altın fiyatlarını baskılayan en önemli gelişmelerden biri böylece zayıflamış olacak.
Hisse senedi piyasalarındaki satış baskısı artıryor
Altın için bir diğer hikaye olan hisse senedi piyasalarındaki satış baskısı da panik havasını artırıyor. Merkez Bankaları her ne kadar piyasaları desteklemeye çalışsa da, kısa ve orta vadede, piyasa psikolojisinin çok olumluya döneceğini söylemek ve bardağın dolu tarafını göreceğini beklemek zor. Bu da güvenli liman beklentisi ile Altın’ın 2016 yılını iyi geçirmesini sağlayabilir. Petrol fiyatlarının düşük seyri de Altın için olumlu hikayelerden biri olacaktır. Özellikle düşük petrol fiyatları, petrol üreticilerini zor durumda bırakıyor. Ancak burada bakmamız gereken gelirinin büyük bir kısmını petrolden elde eden ülkeler olacaktır. Başta Rusya’daki krizin daha da derinleşmesi ve Suudi Arabistan’ın da düşük petrol fiyatlarına uzun süre dayanamaması, küresel stresin artmasına neden olabilir.
Altın fiyatlarında Suriye konusu önemli
Son olarak henüz etkisini altın fiyatlarında yeterince hissetmediğimiz Suriye meselesi de önümüzdeki dönemde önemli bir rol oynayabilir. Suriye’de uzun süredir süren istikrarsızlıklara, son dönemde birçok büyük devletin müdahil olmaya başladığını ve savaş kelimesinin telaffuz edilmeye başlandığını görüyoruz. Bu bölgede artık hangi küresel oyuncuların olduğunu bile tahmin etmek zorlaşmaya başlamışken, bu bölgede başlayabilecek yeni bir sıcak çatışma, belki de altın fiyatlarını önümüzdeki dönemde destekleyebilecek en önemli gelişmelerden olabilir. Tabii ki şu an için Suriye’de böyle bir olumsuzluk beklenmemeli ancak stresin de az olmadığını söyleyebiliriz.
2016, altın için iyi bir yıl olabilir
Tüm bu gelişmeleri ele aldığımızda, 2016 yılının altın için daha çok olumlu gelişmeleri barındırdığını görüyoruz. Kısa vadede sert yükseliş gerçekleştiren yükselişlerde, güçlü bir kalıcılık sağlayamıyor. Özellikle 2015 yılında altına dair beklentilerin çok zayıf olmasının ve 1000 dolar seviyelerinin altını görebileceğinin bu baskıda öncü olduğunu söyleyebiliriz. Ancak 2016 yılı daha fazla stres barındıracakmış gibi görünüyor ve altın bu yılı pozitif kapatabilir.