AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz: “Nezaket ortaya koymasını bilmeyen siyaset yapamaz” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz: “Nezaket ortaya koymasını bilmeyen siyaset yapamaz”

Bakan Tunç açıklamasında, “Anayasamızda gerçekleştirdiğimiz reformlarla o sessiz devrim sayılan reformlarla hak arama yollarını daha da genişlettik. Hakimler Savcılar Kurumu'nun yapısı, Anayasa Mahkemesi'nin yapısı, Yüksek Askeri Şura'nın yapısı, Milli Güvenlik Kurulunun yapısı tüm bunları demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun hale getirdik. Darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı anayasamızda. Çıkardık milletimizin desteğiyle. Gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebilir diye bir madde vardı anayasamızda. Demokratik bir devlette gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebilir diye evet darbecilerin yazdığı anayasada bu vardı. Milletimizin onayına geldik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçerek o koalisyonlar dönemini sona erdirdik. İstikrarsızlığa son verdik. Halkın doğrudan doğruya yürütmeyi de yasamayı da belirlediği bir demokratik sisteme, cumhuriyetimizi güçlendiren bir sisteme adım atmış olduk. Yine anayasamızda gerçekleştirdiğimiz kamu denetçiliğinin kurulması gibi vatandaşlarımızın kamu ile ilişkilerinde onların sözcüsü olacak, onun hakkını savunabilecek, başvurabileceği bir mekanizmaya oluşturduk. Kişisel verilerin korunması gibi özel hayatın korunmasını sağlayan önemli yapısal dönüşümleri hayata geçirdik. Bilgi edilme hakkından tutun anayasa mahkemesine bilinçsel başvuru hakkına varıncaya kadar çok sayıda düzenlemeyi milletimiz için hayata geçirdik. Temel hak ve özgürlükler alanında kadın haklarıyla ilgili çocukların korunmasıyla ilgili bunların hem anayasal düzenlemeler hem de uygulamalarla ilgili çok önemli mesafeler aldık. Temel hak ve özgürlükler noktasında tavizsiz tutumumuzu sürdürmeye ülkemizin demokrasi standardını daha da yükseltmeye, hukuk devleti ilkesini, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesini daha da güçlendirmeye o vesayetçi anlayışa hiçbir zaman fırsat vermemeye devam edeceğiz. Bu anayasanın yapılması da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde partilerimizin uzlaşmasıyla inşallah mümkün olacak. Burada uzlaşmaya yanaşanlara milletimiz evet takdir edecektir ama uzlaşmaya yanaşmayanlarla ilgili olarak da önüne gelen ilk sandıkta cevabını verecektir. Bizim temennimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir uzlaşmanın sağlanması. Türkiye'nin demokratik, yeni, sivil, katılımcı bir anayasaya, bir toplum sözleşmesine sahip olması. Anayasamız bizim bir toplum sözleşmesi değil. Bir darbe sonrası darbeciler tarafından yazdırılan bir anayasa. Sadece darbeciler tarafından yazdırılmış olması bile değişmesi için tek sebep, yeter sebep. Bu anayasada biraz önce bahsettiğim o reform sayılan değişikliklere rağmen vesayetçilik tamamen ortadan kalktı mı? Bunu söylemek mümkün değil. 184 kez değişikliğe uğrayan yüz yetmiş yedi maddesi var. Madde sayısından fazla değişikliğe uğrayan bir anayasayla yolumuza devam ediyoruz. Biz darbecilerin yazdığı bir anayasa değil de milletin temsilcilerinin mecliste uzlaşarak bir toplumsal sözleşme hüviyetinde yeni bir anayasayı yapmak milletimize olan borcumuzdur” dedi.