Dünya, 2015’te 110 trilyon dolar GSMH’ye ulaştı. Bu rakamda Çin 21 trilyon, AB 19 trilyon, ABD 18.5 trilyon, Japonya 5 trilyon, Rusya 2.3 trilyon, Hindistan 8.5 trilyon dolar pay aldı. Yani dünya 10 ülkeye çalıştı.
Devletler veya toplumlar üç farklı ekonomik ve sosyolojik ayırıma tabidir. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler ve az gelişmiş ülkeler. Günümüzde ise bu tanım farklı bir evrilmeye dönüştü. Yeni tanım ise; bilgi ötesi toplumlar, sanayi toplumları ve tarım toplumları şeklinde. Bilgi ve bilgi ötesi toplumlar, klasik üretimden uzaklaşarak adına 4.0 sanayi devrimi dediğimiz, siber güvenlik, yapay zekalar, uzay ve robot teknolojileri, yazılım ve yüksek teknolojili ürünler üzerine yoğunlaşıyor. Sanayi toplumları; emek-yoğun ilişkisine dayanan klasik üretim yapan toplumlar. Tarım toplumları ise henüz sanayi üretimine tam entegre olamamış köy-kent toplumları. Sanayi toplumları otomotiv, tekstil, beyaz eşya, mobilya, inşaat, demir çelik, kimya, ulaşım, alt yapı, montaj üretim gibi klasik üretim modeli ile büyümeye çalışır. Dünyadaki gelişmişlik düzeyinin makası her geçen gün açılıyor ve dünya GSMH’nın neredeyse % 80’nini birkaç devlet paylaşıyor. Şöyle bir örnek verelim; IMF Raporuna göre yuvarlak hesapla, dünyanın 2015’te elde ettiği GSMH rakamı 110 trilyon doları aşıyor. Bu rakamın ülkelere göre dağılımı ise şu şekilde: Çin 21 trilyon, AB 19 trilyon, ABD 18.5 trilyon, Japonya 5 trilyon, Rusya 2.3 trilyon, Hindistan 8.5 trilyon. Ayrıca diğer G20 ülkeleri de yuvarlak hesapla 1 trilyon dolar ve üzerinde GSYH elde ediyor. (Rakamsal veriler; Wikipedia web sayfası) Rakamlara bakacak olursak yenidünya düzeni içinde filizlenen globalizmin istenen sonuca ulaştığını ve dünyanın sadece ilk 10 ülkeye çalıştığının paradigması ortaya çıkıyor. Şimdi globalizm, kendi pragmasında ilerleyerek, yepyeni dünya düzenine doğru yol alacak. Gelişmişlik ve uygarlık düzeyi olarak ileri diye tanımladığımız Batı; 4. Sanayi devrimine doğru evrilirken, dünya ekonomisi ve üretim araçları da hızla değişiyor. Çok yakın bir gelecekte robotlaşma ve yapay zekalar ile tam otomasyon sistemleri üretim bantlarında yer alırken, önümüzdeki 60 yıl içinde enerji alternatifleri değişecek. Tahminlere göre 2050 yılında petrol, 2090 yılında kömür, 2060 yılında ise doğalgaz kaynakları tükenecek. Böylece 200 yıl boyunca petrol için akıtılan kanlar sona erecek ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı başlayacak. Sadece güneş enerjisi dahi dünyanın enerji ihtiyacını karşılamaya yetiyor. Tekrar rakamlara dönersek güneş 1 yılda yaklaşık 174 bin TW enerji üretiyor. 7 milyarlık insanlığın 1 yılda tükettiği toplam enerji miktarı ise sadece 15 TW. Doğal olarak başta enerji olmak üzere tüm üretim tanımları yenidünya düzeninde yeniden şekillenecek. Diyebiliriz ki üretim, yönetim, satış, pazarlama, yatırım, planlama gibi kavramların tamamı yeniden yazılacak. Geleceğin ekonomisi için şunu söylemek mümkün. Ne borsalar, ne faizler, ne FED ne de emtia borsaları şuandaki dünya ekonomisini etkileyen ana etkenler değildir. Evet, bugün bunlar elbette küresel ekonomi anlamında çok önemli. FED’in aldığı karar, borsalardaki yükseliş veya düşüş ekonomileri etkiliyor ancak bu işin arka planında ve derinlerinde bambaşka bir dünya ekonomisi şekilleniyor. 2008 dünya ekonomik krizi, aslında bu değişim ve dönüşümün miladıydı. Bugün Google dünyanın en değerli şirketi ve marka değeri 110 Milyar Dolar. Dünyada Google, Apple, Facebook, Twitter gibi 3 bine yakın dünya devi şirket var. Bu şirketlere yakın gelecekte çok farklı şirketler eklenecek ve rakamsal veriler kat be kat artacak. Şuanda bile adı geçen şirketlerin ciroları yüz milyar dolarlarla ifade ediliyor. Bu ifadeler önümüzdeki yakın zaman diliminde trilyonlarla tanımlanacak. Bugün dev şirketlerin ürettiği maddi değerler, küresel ekonomi içinde, farklı finansal enstrümanlarla sürekli döndürülerek (rollover) şişiriliyor. Bugün dünyada 500 Trilyon Dolar para bu yöntemle stokta bekletiliyor. İşte dünya ekonomisinin tanımı! İşte dünyanın geleceği!