Türkiye’nin Cumhuriyetin 100. yılını coşkuyla kutladığı bu özel dönemde, iş ve ekonomi dünyasının yakından takip ettiği Ekovitrin dergisi de özel Ekim sayısıyla raflarda yerini aldı.
Türkiye’nin Cumhuriyetin 100. yılını coşkuyla kutladığı bu özel dönemde, iş ve ekonomi dünyasının yakından takip ettiği Ekovitrin dergisi de özel Ekim sayısıyla raflarda yerini aldı.
Bu özel Ekim sayısıyla, Türkiye’nin 100 yıllık ekonomik serüvenine ışık tutuluyor, ülkenin kalkınmasına önemli katkılar sunan firmalar ve kurumların faaliyetleri Ekovitrin farkıyla okuyucusuyla buluştu.
Bir ülkenin bağımsızlığının temeli, genellikle ekonomik gücüdür ve bu güce sahip olmak üretkenlikle mümkün hale gelir. Türkiye’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyerek vurguladığı bağımsızlık idealini gerçekleştirmek için büyük bir özveriyle çalıştı. Atatürk, cumhuriyetin ilk yıllarında, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik zorluklara rağmen büyük bir sanayi devrimi gerçekleştirerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık temelini sağlamlaştırdı.
YETER SÖZ MİLLETİN
Atatürk’ten sonra 1938 – 1950 arası karanlık yıllar olarak Cumhuriyet tarihine geçti. Bu dönemde 2. Dünya Savaşı’yla yenilenen küreselleşmeye ayak uydurmak zorunda kalan Türkiye yaklaşık 12 yılını savaş tehdidi altında geçirdi. 1950 seçimleriyle birlikte “Yeter söz milletin” diyen Türk halkı Adnan Menderes’i Başbakan olarak seçti.
10 yılda gerçekleştirilen her alandaki büyük hamleler 1960 darbesiyle kesilince Türkiye yeniden karanlık yıllarına döndü. İsmet İnönü’lü, Demirel’li, Ecevit’li yıllar derken 1980 darbesi ve Turgut Özal’ın önce başbakan ve ardından Cumhurbaşkanı olmasıyla millet Menderes dönemini yeniden hatırladı.
Ancak Özal’ın ölümüyle yeniden başlayan koalisyonlu kaotik dönem AK Parti’nin iktidara gelmesiyle sona erdi. Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti Türkiye’nin son 21 yılına damgasını vurdu.
BÖLGEMİZDE SÖZ SAHİBİYİZ
Özellikle son 21 yılda da Türkiye, farklı sektörlerde büyük ilerlemeler kaydetti. Bu bağlamda, savunma sanayiinde elde edilen başarılar özellikle dikkat çekici. Türkiye, savunma sanayi ürünlerinin yerlilik oranını yüzde 20’den yüzde 80’e çıkarmayı başardı ve bu başarılar dünya genelinde büyük ilgi gördü. Özellikle İHA ve SİHA teknolojisindeki teknolojik gelişim, Türkiye’nin yakın coğrafyada söz sahibi olma rolünü pekiştirdi. Türkiye, tarih boyunca pek çok zorlu dönemle karşılaşmasına rağmen, ekonomik kalkınma hedefi doğrultusunda kararlılıkla ilerledi. Bu süreçte önemli bir rol oynayan ve Türkiye’nin üretim gücünü dünya pazarlarına taşıyan iş insanları, sanayiciler ve girişimciler, Cumhuriyetin 100. yılında özel bir tebriki hak ediyor.
EKONOMİDE REKABETÇİ YAKLAŞIM
Türkiye’nin sahip olduğu coğrafi avantajlar, zengin doğal kaynakları ve nitelikli iş gücü, ülkeyi uluslararası arenada rekabetçi bir oyuncu haline getiriyor. Türk müteşebbis ve sanayicileri, bu avantajları en iyi şekilde değerlendirmek ve Türk malını dünya pazarlarında başarıyla temsil etmek için büyük bir özveriyle çalışıyor. Özellikle fuarlarda, Türk iş dünyasının üretim kapasitesi ve kalitesi gözler önüne seriliyor. Üretim tesislerinin modernizasyonu, teknolojik yatırımlar ve Ar-Ge çalışmaları sayesinde Türk firmaları, dünya standartlarında ürünler üretiyor. İşte bu özverili çalışma anlayışı, Türk ekonomisinin büyümesine ve Türkiye’nin uluslararası arenadaki yerini sağlamlaştırmasına katkı sağlıyor.
100. YILIMIZ KUTLU OLSUN
Türkiye’nin ekonomik kalkınma hikâyesi, elbette ki sadece büyük şirketlerin başarısıyla sınırlı değil, küçük ve orta ölçekli işletme, Türkiye ekonomisinin temelini oluşturuyor. Bu işletmeler, istihdam yaratmanın yanı sıra yerel ve uluslararası pazarlarda önemli birer oyuncu olarak yer dikkat çekiyor. Ekovitrin dergisi olarak, Türkiye’nin bu 100 yıllık sanayileşme hamlesine önemli katkılar sunan iş insanlarımızı kutluyoruz. Geleceğe umutla bakıyoruz, çünkü Türkiye’nin ekonomik potansiyeli ve girişimcilik ruhu, daha nice başarılara vesile olacak gibi görünüyor. Cumhuriyetin 100. yılında, Türk iş dünyası ve ekonomisi için aydınlık bir gelecek diliyoruz.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye’nin kalkınmasında taş üstüne taş koyan her kim varsa ruhu şad olsun. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin 100’yılı da kutlu olsun