Bitmek tükenmek bilmeyen müzakereler, soğuk, tepkisiz ve hissiz davranış sergileyen Batı karşısında Kıbrıs, siyasi ve ekonomik geleceğini arıyor.
İkinci Dünya Savaşı’na kadar siyaset ekonomiyi yönlendirirken, günümüz küresel dünyasında, ekonomi siyaseti yönlendirir hale geldi. Bu yenidünya düzeninde, dev şirketler ulus devletlerin ötesinde, adeta uluslarüstü (supranasyonal) bir yapıda hareket etmektedirler. Yıllık ciroları yüz milyar dolarları aşan bu dev şirketler, dünya ekonomik üretiminin de en büyük payına sahiptirler. Ekonomi, barışın ve refahın teminatıdır. Ekonominin güçlü olduğu yerde, siyaset, toplumsal yapı, demokrasi, temel hak ve özgürlükler teminat altındadır. Eşit ve dengeli yapı içinde olan toplumlar, barışın da en büyük teminatı olurlar. Kıbrıs uzun yıllardır uluslararası toplumdan izole edilmiştir. Batı’nın bu keyfi ve yanlı tutumu, doğal olarak Kıbrıs Türk Toplumunda öfkeye ve hatta nefrete dönüşmüştür. Ekonomik bağımlılık, ulus devlet olarak tanınmama Kıbrıs Türk toplumunu içe kapanık hale getirmiştir. Bitmek tükenmek bilmeyen müzakereler, haklı iken diplomasi masasında haksız duruma düşmeler, kendini dünyaya anlatamamalar ve her koşulda (haklı olduğumuzu bildikleri halde bile) soğuk, tepkisiz ve hissiz davranış sergileyen Batı karşısında Kıbrıs, siyasi ve ekonomik geleceğini aramaktadır.
Uluslararası İşbirliği ve Yatırım Zirvesi Kıbrıs’a yeni bir umut oldu
Akdeniz’in Mavi İncisi Kıbrıs’ta son dönemde enerji merkezli yeni bir barış süreci başlamıştır. Avrupa’nın enerji güvenliği, Rusya tarafından tehdit edilmeye başladığından bu yana, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz ve petrol yatakları, Avrupa’nın enerji talebini karşılayacak nitelikte ve güvendedir. Akdeniz’deki enerji kaynaklarının varlığı, Kıbrıs’ta barışa giden yolu hızlandırmıştır. Tam da bu noktada DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Türkiye olarak; KKTC Başbakanlığı’nın himayesinde, Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) ve Avrupa İş Kulübü ile ortaklaşa düzenlediğimiz “Barışa giden yolda Kıbrıs Uluslararası İşbirliği ve Yatırım Zirvesi” ekonomik düzlemde Kıbrıs’a yeni bir umut olmuştur. Kıbrıs’ın Sürdürülebilir Genel Ekonomik Görünümüne ve Kalkınma Programına Baktığımızda; Barış sürecinin tamamlanması durumunda Kıbrıs, yeni ufuklara yelken açacaktır. En başta uluslararası toplumun saygın bir üyesi olarak, dünyada yerini alacaktır. Akdeniz’de keşfedilen doğalgaz ve ham petrolün müşterek yönetiminin belirlenmesiyle birlikte, ekonomik kalkınma süreci hızla devreye girecektir.
Maraş’ta 50 milyar dolarlık yatırım planlanıyor
“Maraş” bölgesinin canlandırılması için, 50 milyar dolar tutarında planlanan yatırımlar vardır. Bu yatırım Ada’ya ciddi potansiyeller kazandıracaktır. Yatırım güvenliğinin sağlanması ile birlikte, uluslararası düzeyde bankacılık, fon yönetimi ve finans kaynaklar Kıbrıs’a gelecektir. Barışın sağlanmasıyla birlikte, AB Kalkınma Programları ve AB Hibeleri projelerin finansmanın da kullanılabilecektir. Suyun temini ile birlikte tarımsal üretimde ciddi artışlar, yenilikler ve ihracat potansiyelleri artışı sağlanacaktır. Ayrıca; altyapı, yol, telekomünikasyon, kanalizasyon, arıtma tesisleri, atık projeleri, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji kaynakları, hibrit ve elektrikli tahrik araçlar odaklanarak taşıma, tıbbi bakım gelişimi, ekolojik inşaat, okul araştırma merkezleri ile birlikte eğitim, yenilik ve uygulama merkezleri ve bilgi ve teknoloji transferinin geliştirilmesi, yeni nesil turizm, çevre ve kültürel mirasın koruması için ciddi potansiyeller vardır. KKTC’de var olan olası yatırım fırsatlarını değerlendirdiği ve ikili görüşmelerin ağırlıkta olduğu bir İşbirliği ve Yatırım Zirvesi, sürdürülebilir bir ekonomi için yatırımcılara yeni yatırım ve işbirliği alanında ilhamı verdi. Özelikle teknoloji yatırımları, Teknokent kurulması, eğitim, sağlık, turizm, organik tarım, bankacılık ve finans konularında ciddi arayış olduğu ortaya çıktı. “Barışa giden yolda Kıbrıs Uluslararası İşbirliği ve Yatırım Zirvesi” Kıbrıs için sadece bir ekonomi yatırım zirvesi olmanın ötesinde, geleceğe ilişkin bir umut ve esin kaynağı oldu. On ülkeden, yaklaşık yüze yakın yatırımcı ilk kez Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geldi ve yatırım ve işbirliği fırsatlarını Kıbrıslı iş insanlarıyla değerlendirdi. Ümidimiz odur ki bu Zirve Kıbrıs’a derin ve sürdürülebilir izler ve etkiler bıraksın.
“Barışa giden yolda Kıbrıs Uluslararası İşbirliği ve Yatırım Zirvesi” Kıbrıs için sadece bir ekonomi yatırım zirvesi olmanın ötesinde, geleceğe ilişkin bir umut ve esin kaynağı oldu.