Depozito veya kanunun ifadesiyle güvence, kiralanan taşınmazda meydana gelebilecek zararların karşılanması adına verilen bir teminattır.
Türk Borçlar Kanunumuza göre kiracı, kiralanan taşınmazı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. Ancak kiracı, sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir. Şayet olağan kullanım dışında meydana gelen bir masraf söz konusuysa, öncelikle bu durum kiracıya yazılı olarak bildirilmelidir. Ardından, mevcut depozitodan bunun karşılanması sağlanabilir. Türk Borçlar Kanunu’muzun 342. maddesine göre, para olarak kararlaştırılan depozitonun bankada açılacak vadeli mevduat hesabına yatırılması zorunlu tutulmuştur. Anılan uygulama ile elden yapılan güvence bedelinin kiraya veren tarafından harcanması veya zaman içerisinde, enflasyon sebebiyle değer kaybına uğramasının önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Ne var ki, uygulamada depozitonun çoğunlukla elden ödendiği görülmektedir ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, elden yapılan ödemelerin de ispatlandığı ölçüde, geçerli olduğu kabul edilir. Öte yandan Yüksek Mahkeme, kira sözleşmesi kapsamında verilen depozito, bankaya yatırılıp değerlendirilmemişse bile, gerekli hesaplamalar yapılarak, depozitonun güncel değer üzerinden iadesi gerektiği yönünde hüküm kurmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’muzun 342. maddesine göre, para olarak kararlaştırılan depozitonun bankada açılacak vadeli mevduat hesabına yatırılması zorunlu tutulmuştur. Zira, anılan uygulama ile elden yapılan güvence bedelinin kiraya veren tarafından harcanması veya zaman içerisinde, enflasyon sebebiyle değer kaybına uğramasının önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Şayet depozitonun senet, çek veya poliçe gibi bir kıymetli evrak ile ödenmesi kararlaştırılmışsa, söz konusu kıymetli evrakın bankaya depo edilmesi gerekir.
DEPOZİTO EN FAZLA NE KADAR KARARLAŞTIRILABİLİR?
Konut ve çatılı işyeri kiralarında depozitonun sözleşmede belirlenmiş olması gerekmektedir. Zira TBK m.342’de “Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmeyle kiracıya güvence verme borcu getirilmişse, bu güvence üç aylık kira bedelini aşamaz” denilmektedir. Söz konusu hükümden anlaşıldığı üzere depozito, sözleşmede kararlaştırılmış olmalıdır. Önemle belirtmek gerekir ki, konut ve çatılı işyeri kirasına özgü hükümlerin uygulanabilmesi için sözleşmenin en az altı ay veya daha uzun süreli olması gerekmektedir. Diğer bir deyişle altı aydan daha kısa süreli sözleşmelerde konut ve çatılı işyerlerine ilişkin hükümlerin uygulanması mümkün değildir. Kiracının korunması adına getirilen üç aylık kira bedeli sınırı, yalnızca konut ve çatılı işyeri kiralarında uygulama alanı bulabilecektir. Şayet kira sözleşmesi, konut veya çatılı işyeri kirasına ilişkin değilse, örneğin halı saha, açık otopark, çay bahçesi ya da tarla ise, üst sınırdan daha yüksek depozito belirlenmesinde herhangi bir mahsur yoktur.
ÜST SINIRDAN DAHA YÜKSEK BİR DEPOZİTO KARARLAŞTIRILMIŞSA NE YAPILABİLİR?
Konut ve çatılı işyeri kiralarında depozito, üç aylık kira bedelini aşar şekilde kararlaştırılmışsa, fazladan yapılan ödemenin iadesinin talep edilmesi mümkündür. Fazladan yapılan ödemenin başlatılacak bir icra takibi veya açılacak bir alacak davası ile geri alınması sağlanabilir. DEPOZİTONUN GERİ VERİLME ŞARTLARI Depozitonun İadesi İçin İki Tarafın da Rızasının Bulunması: Vadeli mevduat hesabına yatırılan depozitonun, kiracının ve kiraya verenin ortaklaşa onayı olmadan çekilmesi mümkün değildir. Bu nedenle tarafların uzlaşması, aksi halde, konunun yargıya taşınması gerekmektedir. Depozitonun İcra Takibinin veya Mahkeme Kararının Kesinleşmesi Sonucunda İade Edilmesi: Depozito iadesi koşullarında uzlaşılamaması halinde, icra takibinin veya mahkeme kararının kesinleştirilmesi gerekir ki, depozito iadesi sağlanabilsin. Depozitonun Kira Sözleşmesinin Sona Ermesi Dolayısıyla Kiracıya İade Edilmesi, kira sözleşmesinin sona ermesi durumunda kural olarak depozitonun kiracıya iade edilmesi gerekmektedir. Kiraya veren, depozitonun kiracıya ödenmesini istemiyorsa kira sözleşmesinin sona ermesini izleyen üç ay içinde dava açmalı veya icra takibine girişmelidir. Ardından, dava açtığına veya icra takibi başlattığına ilişkin, bankaya yazılı olarak bildirimde bulunmalıdır. Şayet kiraya veren bu sürede dava açmaz veya icra takibine girişmezse banka kiracının başvurusu üzerine, depozitoyu kiracıya ödeyecektir.