Türkiye, 2014 yılının ilkbahar ve yazını seçim heyecanı ile geçirdi. Ekonomi ikinci planda kaldı. Çok şükür ki milletimiz sağduyusu ile istikrarı ödüllendirdi. Önce 30 Mart’ta Yerel Seçimler’i AK Parti açık ara kazandı. Sonra da 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni AK Parti’nin kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan ilk turda kazandı. Erdoğan, partinin geleceğini düşünerek vizyoner bir kişiliği olan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nu istişareler sonucunda genel başkanlığa ve başbakanlığa aday gösterdi. Davutoğlu önce kongrede Erdoğan’ın açık desteği ile genel başkan seçildi. Bu satırları yazdığım 27 Ağustos günü yeni hükümet açıklanmamıştı. Ancak Ali Babacan’ın ekonomi yönetiminde kalması bekleniyordu. Açık konuşmak gerekirse temmuz ayında Ramazan ayı ve bayram tatili sebebi ile ağustosta seçimler sebebi ile ekonomi hayli durgunlaştı. İşler adeta durma noktasına geldi. Eylül ayı ile birlikte okulların açılmasıyla artık ekonomiye odaklanma zamanı geldi. AK Parti’nin yeni hükümetinin topluma yeni bir heyecan ve ekonomiye can suyu vermesi gerekiyor. Zira çok değil on ay sonra milletvekili seçimleri yapılacak. Ne yazık ki muhalefet topluma ümit veremiyor. Gerek CHP gerekse MHP iktidara alternatif oluşturmaktan çok uzak görünüyor. Bu durumda ümitler yine AK Parti’ye dönüyor. Daha genç ve dinamik kadroların yönetiminde AK Parti uzun yıllar boyunca iktidarını sürdürme şansına sahip görünüyor.
Yeni hükümette Abdullah Gül milletvekili olmadığı için başbakanlığa gelmesi mümkün değildi. Bülent Arınç ve bazı değerli isimler ‘üç dönem kuralı’ sebebi ile siyasete ara vermek zorunda kalacaklar. Belki de veda edecekler. Cumhurbaşkanlığı makamında 7 yıl süre ile Türkiye’ye başarı ile hizmet eden Abdullah Gül’ün önümüzdeki dönemde AK Parti’de bir bölen olacağını düşünenlerin yanıldığını göreceğiz. Davutoğlu, yeni cumhurbaşkanı Erdoğan ile uyum içinde çalışacaklarını açıkça ifade etti. Ama Davutoğlu emanetçi veya kukla bir başbakan olmayacaktır. Kendi vizyonunu da hükümet icraatına yansıtacaktır.

ÖRNEK DEVİR TESLİM TÖRENİ
AK Parti’nin 1. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde Erdoğan, 13 yıllık genel başkanlık görevini delegelerin tamamına yakın oyu alan Ahmet Davutoğlu’na devretti. Halef-selef, kongrede eşleri ile birlikte güzel bir tablo oluşturdu.

CUMHURİYET TARİHİNE ADINI YAZDIRDI
Türkiye’nin halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olarak Cumhuriyet tarihine adını yazdıran Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde delegelere veda etti.

91 YILLIK CUMHURİYET DÖNEMİNDEKİ EN BAŞARILI SİYASET ADAMI
AK Parti’nin 12 yıllık iktidarı boyunca 7 seçim ve 2 referandumu peşpeşe kazanması gerçekten üniversitelerde ders olarak okutulması ve incelenmesi gereken büyük bir başarıdır.
Nitekim bu başarıda aslan payına sahip olan Erdoğan kah yargıdan, kah askerlerden ve son olarak cemaatten gelen engelleri aşarak yüzde 52 oyla halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı oldu. 91 yıllık cumhuriyet döneminde en başarılı siyaset adamı olarak tarihe adını yazdırdı. Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde çözüm süreci ile Türkiye’deki barış ortamının olumlu havası etkili olmakla birlikte tarihe not düşmek gerekirse Kürt kökenli seçmenler Erdoğan’a yeterli destek vermediler. Buna karşılık orta Anadolu ve Karadeniz’deki milliyetçi oy patlaması Erdoğan’a ilk turda seçimi kazandırdı. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak Kürtlere diyet borcu olmadığını söyleyebiliriz.
Tayyip Erdoğan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile başkanlık sistemi konusunda fikir ayrılığı yaşadığı için Davutoğlu’nu tercih etti. Milletimiz on ay sonra yapılacak seçimlerde AK Parti’ye Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu verirse Türkiye Cumhuriyeti 100. yılına yeni anayasa ve başkanlık sistemi ile girecektir. Türkiye, başkanlık sistemine geçerse yüzde 60 – 65’lik sağ düşünceyi AK Parti, yüzde 30 – 35’lik sol laik düşünceyi CHP temsil edecektir.

AK PARTİ JAPONYA’DAKİ GİBİ 50 YIL İKTİDARDA KALABİLİR
MHP’li seçmenler sahillerde CHP’ye, iç Anadolu’da ise AK Parti’ye yöneleceklerdir. Türkiye, başkanlık sistemine geçerse AK Parti Japonya’daki gibi 50 yıl iktidarda kalabilir. Davutoğlu’nun kongrede yaptığı konuşmada yolsuzluklara karşı “Kardeşimiz bile olsa yolsuzluk yapanın gözünün yaşına bakmayız” demesini önemsiyorum. Zira, Türk toplumu sevdiği insanlar dahi olsa yolsuzluk yapanları affetmiyor. Nitekim Özal’ın ANAP’ı bu yüzden iktidarı kaybetmişti.
Türkiye sonbahara yeni cumhurbaşkanı, yeni başbakan ve yeni hükümet ile umutla giriyor. Ekonomiye odaklanalım, işimize bakalım. Üretimde ve ihracatta yeni rekorlar kıralım. Mevlana’nın torunu yeni başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na ve yeni hükümete başarılar diliyorum.