Piyasalar yine hareketli bir yılı geride bıraktı. Hem içeride hem dışarıda yaşanan gelişmeler piyasalarda sert hareketlere neden oldu. ABD borsalarında özellikle S&P500 endeksinde zaman zaman rekor denemeleri görsek bile yine de küresel borsalarda ralli izleyemedik. Özellikle ABD ile Çin arasındaki ticaret müzakerelerinin piyasaları olumsuz etkilemesi borsalar üzerinde de baskı kurdu. Piyasalar açısından tek risk bu değildi. İngiltere’de Brexit tarihinin bu yıl içerisinde iki kez ötelenmesi, eski İngiltere Başbakanı Theresa May yerine Boris Johnson’ın seçilmesi, ABD ile İran arasındaki gerilimin de etkisi piyasaları tedirgin etti. Aslında her şey bir kenara, ABD Başkanı D. Trump sosyal medya üzerinden yapmış olduğu paylaşımlarla fiyatlamaların belirleyicisi oldu. Dolayısıyla ABD’de Trump olduğu sürece bence 2020 yılında da biz onu takip etmeye devam edeceğiz.

Küresel Merkez Bankaları ise 2019 yılında faiz indirimlerine başladı. Fed, temmuz, eylül ve ekim aylarında olmak üzere toplamda 75 baz puan faiz indirerek, politika faiz aralığını yüzde 2.25-2.50’den yüzde 1.50-1.75’e çekti. En son aralık ayındaki toplantısında, 2020 yılına yönelik faiz artışı sinyali vermezken, ABD ekonomisinin güçlü kalmaya devam ettiğini vurgulayan Fed, 2020 yılında ekonomik veriler doğrultusunda politikasını belirleyeceğini bir kez daha söylemiş oldu.

Türkiye’de siyasi sorunlar gündemi bırakmadı. Siyasi gelişmelerin etkisi ve ABD ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerdeki belirsizlik Türk varlıkları üzerinde baskı kurmaya devam etti. Veriler tarafında özellikle enflasyonda iyileşmenin oluşması, TCMB’nin elini rahatlattığı için bu durum TCMB’nin 2019 yılında agresif bir şekilde faiz indirmesine neden oldu. 2019 yılında Merkez totalde 1200 baz puan faiz indirerek politika faizini yüzde 12.00 seviyesine çekmiş oldu. Aslında Türkiye için 2019 yılı 2018 yılına göre daha iyi geçtiğini söyleyebilirim. Fiyatlarda bir hassasiyet var daha tam olarak kurda bir düşüş ya da borsada 2018 yılındaki ralliyi görmedik ancak 2018 yılında yaşadığımız kur şoku, enflasyondaki hızlı yükseliş derken yine de 2019 yılı biraz daha iyimser kalıyor.

2020 YILINDA NELER OLACAK?

2020 yılında ABD Başkanı D. Trump’ı yakından izlemeye devam edeceğiz. Söylemleriyle eminim yine piyasaları hareketlendirecek. ABD ile Çin arasındaki görüşmeler yılın ilk döneminde de piyasaların gündeminde kalmaya devam edecek. Bunun yanında, İngiltere’de Brexit ile ilgili sürecin ne yönde şekilleneceği ve Ocak 2020 sonuna kadar AB’den çıkış hikayesinin sonlanıp sonlanmaması dış piyasaların markajında olacak.

Türkiye’de enflasyondaki düşüşün devam etmesini öngörüyorum. TCMB’nin açıklamaları, enflasyon raporu ve Yeni Ekonomi Programdaki öngörüler de bu durumu desteklemeye devam ediyor. Dolayısıyla 2020 yılında tek haneli enflasyonu konuşmaya başlayabiliriz. Faiz konusunda da, 2020 yılının ilk çeyreğinde TCMB’nin bir süre piyasayı izlemesini bekleyebiliriz. Enflasyonda düşüşün devam etmesi, TCMB’nin 2020 yılında elini daha da rahatlatırsa bu durumda kademeli bir şekilde faiz indirimine devam etmesini öngörmek mümkün. Bu çok sürpriz bir durum olarak algılanabileceğini düşünmüyorum. 2020 yılında siyasi cephede algılarda çok ciddi bir bozulma olmadığı sürece Türkiye ekonomisi açısından daha iyi bir yıl olacağını bekliyorum.

Ekovitrin okuyucularına 2020 yılında sağlık, mutluluk, barış ve bereket dolu bir yıl diliyorum. Yeni yılda, yeni yazılarda görüşmek dileğiyle…