2023 yılının ilk beş ayında riskler sebebiyle küresel piyasaların iştahı zayıf seyretti. ABD Merkez Bankası (Fed) ile ilgili gelişmeler, jeopolitik risklerin devam etmesi, Mart ayında yaşanan bankacılık krizi sonrası bölgesel bankalarla ilgili oluşan endişeler ve son günlerde konuştuğumuz ABD borç tavanıyla ilgili görüşmeler gündemdeydi. Geçtiğimiz yıllarda da, benzer durumları yaşamıştık. Haziran ayına girdiğimiz bugünlerde, umuyorum bu bahsettiğim konuyu geride bırakmışızdır. Ben de bu şekilde düşünerek, yazımın kalanı için her zaman değinmeden duramadığım Fed’i ele almak istiyorum. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Fed’i konuşmaya, takip etmeye ve fiyatlamaya devam ediyoruz. 13-14 Haziran tarihlerinde Fed’in toplantısı bulunuyor. Toplantı öncesinde iki önemli datasını da görmüş olacak. Mayıs ayına yönelik açıklanacak veriler sırasıyla 02 Haziran’da ABD tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı, 13 Haziran’da ise ABD enflasyonu olacak.
ŞAHİN FED YUMUŞUYOR MU?
Son dönemde, enflasyonda yumuşama sinyalleri görüyoruz. Net bir şekilde, enflasyonda kalıcı bir düşüşten hâlâ bahsedemiyoruz. Ancak, Fed’in geçtiğimiz yıl Mart ayından bu yana sıkı para politikasını uyguluyor olması, enflasyon üzerinde de etkisini göstermeye başladı. Şimdi, Fed’in faiz artış döngüsünde frene basıp, izlemeye geçeceğini değerlendiriyoruz. Fed kanadından gelen sinyallerde bu yönde zaten. Fed Başkanı Jerome Powell bu konuyla ilgili yakın zamanda sinyalini verdi. Tabii bunu daha net bir şekilde haziran ayında yapılacak toplantıda görüyor olacağız. Toplantıya doğru zaman daraldıkça, piyasalarda Fed ile ilgili beklentilerin etkisini daha yoğun bir şekilde hissedebiliriz. Şu an için piyasada haziran ayına dair 25 baz puanlık ihtimaller duruyor olmasına karşın pas geçebilme ihtimalleri de fiyatlara yansıtılıyor. Aslında şahin bir Fed beklentisi artık piyasada yok. Yavaş yavaş güvercin tonda olabileceğine yönelik beklentiler güçleniyor. Bu da piyasalarda dolarında daha yatay bir seyir içerisinde olmasını sağlıyor. Haziran ayı toplantısı, faiz konusundaki duruşu görmemiz için oldukça önemli olacak. Yılın kalanına dair beklentileri haziran ayında alacağımız mesajlarla görüyor olacağız. Haziran ayı toplantısından sonra yılın kalanı için dört toplantısı daha olacak. Bu dört toplantı için faiz artış ihtimalleri şu an için düşük ama haziran ayındaki söylemlere göre daha net belirleneceğini düşünüyorum.
ENFLASYON, BÜYÜME VE FAİZ
Haziran ayındaki toplantıda, ekonomik projeksiyonlar da açıklanacak. Bildiğimiz üzere, Fed her yıl dört kez ekonomik projeksiyonlarını yayınlar. Mart-Haziran-Eylül ve Aralık ayı toplantılarında projeksiyonları görürüz. Haziran ayındaki projeksiyonları analiz ederken, Mart ayına göre nasıl bir değişime uğramış ona bakacağız. Enflasyon, büyüme, noktasal grafiklerde faizle ilgili tahminler dikkatle takip edilecek. Projeksiyonlar, karar metnindeki ifadeler ve Fed Başkanı Powell’ın konuşması sonrasında piyasada Fed fiyatlaması görmeye başlarız. Bir süre Fed etkisi sürer ancak sonrasında dağılmaya başlar. Bu nedenle Haziran ayının en önemli toplantısı olarak Fed’i söylemek mümkün diye düşünüyorum. Yılın kalanı içinde bende Fed’in şahin tonda olmasını beklemem, daha güvercin söylemlerle piyasaların nabzını tutmaya devam edecektir. Aslında her ne kadar güvercin tonda beklesek bile yılın kalanında da, ABD verileri, Fed yetkililerinin söylemleri ve Fed toplantıları yine önemini korumaya devam edecektir.
ULUSLARARASI BANKACILIK KRİZİ
Yazımın başında bahsettiğim riskler arasında, bankacılık sektörüne yönelik krizi de sıralamıştım. Mart ayını hatırlayalım, ABD’de başlayan banka iflasları, Avrupa’ya da sıçramış ve piyasalarda geçmişte yaşanan bir bankacılık krizimi geliyor sorusuyla karşı karşıya kalmıştık. Bu sefer, büyük bankaların küçükorta ölçekli bankaları kurtarmak için hamle yapmaları, bu krizin yatışmasını sağladı. O dönem, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ise bankalardaki tüm mevduatları sigortalamayı düşünmedikleri belirterek, yine gerçekçi bir bakış açışıyla yanaşmıştı. Bu açıklamayı, piyasa “küçük-orta ölçekli bankalar” için bir risk olarak yorumlamıştı. Bu beklenti de gerçekleşmedi değil. Yine bölgesel bankalarla ilgili endişeler sürüyor. Haziran ayında bu konuya yönelik haber akışları gündemde kalacaktır. Sadece büyük bankaların biraz daha aktif olarak müdahalelerde bulunması, krizin şimdilik önüne geçiyor. Bu nedenle piyasada buna dair endişelerin etkisinin sınırlı kaldığını gözlemliyorum. Haziran ayında konuşacağımız başlıklar arasında bunu da korumak mümkün olacaktır. Olası yeni iflas haberleri o dönem için borsalarda oynaklığa yol açabilir ancak etkisinin çok uzun soluklu kalmasını beklemeyiz. Eğer büyük bankalar yine bunun önüne geçmek için aksiyon alırlarsa…
ALTINDA 2060 $ ÜZERİNE DİKKAT
Bu kadar hikâye yeter ise o zaman işin teknik kısımlarına geçebiliriz. Küresel piyasaları konuştuğumuz için ons altın ve ABD S&P500 endeksinin teknik analizlerine bakalım. Ons altın (XAUUSD) için Mayıs ayında 2000 dolar seviyesinin üzerinde seyirler izlemiştik ancak kalıcı bir alan oluşturamadı. Doların güçlenme çabası, emtiaları baskılamıştı. Bu nedenle 2000 dolar seviyesinin altına doğru bir hareketlenme görmüştük. Teknik anlamda, ons altın için 1934 dolar seviyesinin altında bir seyir, ivme kaybının daha da devam etmesine neden olabilir. Olası böyle bir harekette 1900 dolar ve sonrasında 1885 dolar – 1860 dolar destek alanları olarak izlenebilir. Grafiği aylık olarak ele aldığımda, ortalamalarının üzerinde seyirlerin korunuyor olması, güçlü satışların önüne geçiyor. Bu nedenle olumlu yorumlanabilir. Ancak yükselişin daha da güçlenmesi için 2000 dolar seviyesinin üzerinde kapanışlarını gerçekleştirmesinde fayda var. Birkaç gün 2000 dolar seviyesinin üzerinde kalıp, sonra yerini satışlara bırakması, bu yükselişleri teyit etmek için yeterli olmayacaktır. Yükselişi teyit etmek için 2060 dolar seviyesinin üzerinde kapanışların görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu görülmediği takdirde yükselişlere karşı temkinli yaklaşılabilir.
S&P’DE DİRENÇ BÖLGESİ KRİTİK
S&P500 endeksine baktığım zaman ise Mart ayından beri izlediğim bir yükselen kalanı var. Bu kanalın alt bandı yaklaşık olarak 4100 bölgesinden geçiyor. Burayı destek noktası olarak izlemeye devam edebiliriz. Bu desteğin altına doğru bir düşüş ve kalıcılık sağlaması durumunda geri çekilmelerin sürmesine yol açabilir. O zaman endeks tarafında ivme kaybının hızlanmasını izleyebiliriz. Ancak bu görülmedikçe ve olası satışlar buraya kadar karşılandıkça yerini tepki alımlarına bırakabilir. En azından olası bir satış baskısının önüne geçilebileceğini değerlendiririz. Buna karşın, endeks cephesinde yukarıda kanalın üst bandı ise 4360 bölgesine denk geliyor. Burayı direnç noktası olarak izliyoruz ve bu direncin üzerinde kapanışların devamı yükselişin sürmesini sağlayabilir. O zaman 4500 – 4600 direnç bölgesini hedeflemek mümkün olacaktır. Bu direnç bölgesi geçen sene Nisan ayında gördüğümüz noktalar olduğu için biraz kritik. Buralara ulaşması piyasayı daha da hareketlendirir ve buraların üzerindeki seyir, endeks tarafında ralliyi destekler. Ama biraz gerçekçi yaklaşırsak, ABD’deki gelişmeler, riskler ve belirsizlikler, bence Haziran ayında da endeksin 4100- 4360 bandındaki hareketini korumasını sağlayabilir.