100 milyar dolara yakın olan hızlı tüketim malzemeleri pazarının, büyük oranda gıda ürünleri ile ilgiliolduğu tahmin edilmektedir. Gıdaürünlerinde ortak olan özellik kısa veya uzun belli bir raf ömrüne sahipolmalarıdır ve çabuk bozulabilir ürünlerdir.Raf ömürleri çok kısa olan ürüngrubunun da taşınma sırasında ömürlerinin kısalmaması amacıyla, bozulmalarının önlenmesi gereğiyle soğukatmosferde taşınması gerekmektedir. Bu ürünlerin ham maddesinden tüketime  kadar olan tedarik zinciri süreleri içinde hijyenik, ısı kontrollü ortamda taşınması zorunluluğudur. Bu iki özelliğinden dolayı soğuk gıda lojistiği genel amaçlı lojistik uygulamaları dışında özel ihtisas gerektiren bir lojistik sektörü olarak tanımlanmaktadır.


2003 yılında Internet üzerinde “Google” arama motorunda “gıda lojistiği “diye arama yapıldığında sadece bir adet belgeye rastlanmıştır. Bu da Gıda Mühendisleri Odası’nın bir kongre ilanıydı. “Food Logistics” tanımı ile yapılan bir araştırmada ise 3 bin 30 adet kayıt bulunmaktaydı. Bu kayıtların birçoğu konu ile ilgili dergiler ve birkaç makale ile sınırlı kalmaktaydı. Bu da bize gıda lojistiğinin sadece ülkemizde değil tüm dünyada henüz yeterince bilinmeyen bir konu olduğunu ortaya koymaktaydı. 2011 yılında aynı arama motorunda “Gıda Lojistiği” diye aradığımızda 2 bin 300 adet Türkçe kaynağa ve 252 bin adet İngilizce kaynağa ulaşmışız. 2020 yılında aynı aramayı yaptığımızda gıda lojistiği araması 12 bin 500 cevap vermekte, “food logistics” araması ise 1 milyon 370 bin sayfa olarak karşımıza çıkmaktadır. Gıda lojistiğinin ne kadar önemli bir iş kolu haline geldiğinin bir örneğidir.


2003 yılında ABD ve Avrupa’da temel iş konusu soğuk zincir lojistiği olan az sayıda kuruluş bulunmasına karşılık ülkemizde sadece soğuk gıda lojistiği konusunda çalışan lojistik firması bir elin parmakları kadar bile yoktu. Bugün dünya lojistik sektörü ihtisaslaşmakta ve soğuk gıda lojistiği de bu ihtisaslaşma üzerinden gelişmekte, büyümekte ve para kazanmaktadır. Her şeye rağmen Türkiye’de lojistik firmalarımız yeni yeni ihtisaslaşmaya ve soğuk gıda lojistiğini temel iş alanlar olarak seçmeye başlamışlardır. Bu konuda geç kaldığımızı kabul ediyoruz.


Zincir mağazaların sayılarının artması, aktarma depolarının yanında büyük merkezi depoların kurulması ve bunların dağıtım merkezi haline gelmesi ile özellikle soğuk zincir taşıması yapmak zorunlu hale gelmiş ve dondurulmuş gıda sektörünün büyümesi ile de soğuk gıda lojistiği vazgeçilmez durum kazanmıştır. Taze meyve ve sebzeler geçmişte sandıklarla taşınmakta iken günümüzde paketlenmiş halde satılmaya ve taşınmaya başlamıştır. Bu sistem de bir yandan tedarik zincir içinde ilave operasyon gerektirirken diğer yandan ürünlerin taşınmasını ve raflamasını kolaylaştırmış, hijyen sağlamış ve satış süresini hızlandırmıştır. Böylece toplam zincir maliyeti üzerinde iyileştirme ve artı değer sağlamıştır.


Dondurulmuş gıdalar ise çok farklı bir sistemle taşınmaktadır. Üretimden sonra tüketime gidinceye kadar ürünlerin steril ve donmuş, ortama uygun sıcaklık derecesinde taşınması sözkonusudur. Erimiş olan bir gıdanın tekrar dondurulması sağlıklı değildir. Eridiği an tüketilmesi gerekmektedir. Bu da taşımanın, depolamanın, raflamanın özel ihtisas ve ekipman gerektirmesine, satış kanallarının düzgün planlanmasına bağlıdır. Küçük bir ihmal veya arıza tüm ürünlerin çöpe atılmasına neden olabilmektedir.