Yöneticiliğin okulu yok. Yöneticiler bir çok konuyu yaşayarak, deneyimleyerek öğreniyorlar. Yönetici oldukları kurumda uzun yıllar farklı pozisyonlarda çalışarak, zamanla yükselerek yönetici olsalar bile koltuğa oturunca manzaranın diğer taraftan göründüğü gibi olmadığını fark ediyorlar.
Kurumun yapısına, geçmişte yapılanlara, mevcut kaynaklara göre de bir yönetim tarzı ve işleyişini benimsiyorlar. Amaç özel veya devlet fark etmez, kurumu daha iyi bir noktaya taşımak.
Ara yöneticilerin görevi de doğal olarak bu amaçlara ve yönetimin kurallarına uyarak, uyumlu bir şekilde kurumsal hedeflere ulaşılmasını sağlamak.
Ağırlıklı olarak da insanı yönetmek, yönlendirmek, insan kaynağını verimli kullanmak. Kaynakları verimli kullanarak hedefe ulaşırken adaletli, dürüst, sorun çözücü, pozitif, yapıcı, motive edici olmak, kurumsal bakış açısı ile düşünmek vb. beklenen davranış.
Gerçekte böyle mi oluyor? Öncelikle bir çalışansanız ara yöneticinizi düşününüz, ara yönetici iseniz, kendinizi bir tartınız, tepe yönetici iseniz ara yöneticilerinizi aklınıza getiriniz hatta personel şikayetlerini düşününüz.
ARA YÖNETİCİ SORUNUNUZ VAR MI?
Sizin çalıştığınız kurumda ara yönetici problemi yaşanıyor mu? Ara yöneticiler yönetime ve kurumsal hedeflere ne kadar uygun çalışıyorlar? Elde ettikleri gücü, pozisyonu, kurumsal hedeflerin pozitif gelişimi için mi? Personeli birbirine düşürmek veya mobbing için mi kullanıyorlar?
Ara yöneticiler belki bu davranışları farkında olmadan yapıyorlar. Bu da elbette vahim bir durum. Kurumlarda ciddi bir oranda ara yönetici sıkıntısı yaşanıyor.
AĞACI KEMİREN KURT
Bir çok kurumun gelişememesi, verimlilik konusunda takılıp kalması, personelin işini tam sevmemesi, motive olamaması, eleman devri, işten çıkmalar konusunda ara yöneticiler önemli derecede etkili.
Tepe yöneticiler durumun farkında mı? Bazıları biraz, bazıları farkında değil. Bazıları da farkında olsa da o dönem için görmezlikten gelebiliyor.
Genel olarak bakıldığında iş dünyasında yönetişim, verimlilik, gelişme, teknoloji, inovasyon açısından son derece tehlikeli bir durum. Ağacı içeriden kemiren bir kurt gibi.
NE YAPMALI?
Çözüm aslında zor da değil. Bir çok çalışanın fark ettiği ama tepe yönetimin fark etmediği / önemsemediği / gözardı ettiği bu durumu önlemek için;
Ara yöneticiler;
Gerçekten yapacağı işi bilen, kabiliyetli kişiler olmalı,
Adalet, dürüstlük, çalışanı motive etme, işe odaklanma, sorun çözme konularında başarılı olmalı,
Gerekli konularda eğitim almalı, kendini geliştirmeli,
“Tavşana kaç, tazıya tut” dememeli. Kendi bölümlerinde ikilik yaratmamalı, sorunu kendi yaratmamalı.
Sorunları ve riskleri görebilme ve çözebilme kabiliyetine sahip olmalı,
Tepe yöneticiler;
Fil dişi kulelerden çıkıp sahayı “fark etmek” için görmeli,
Çalışanlarla sohbet etmeli, onları dinlemeli, kapı, daima aralık olmalı,
En basit bir mobbing konusuna bile izin vermemeli,
Akraba, hemşeri, eş, dost, partidaş gibi çeşitli sebeplerle ara yönetici ataması yapmamalı,
Adaletli olmalı, bir çok olumlu davranışı ile örnek davranışları sergilemeli, sorun çözücü olmalı,
Ara yönetici bütün olumsuzluklara rağmen hala aynı görevde devam ediyorsa, ya tepe yönetici kabiliyetsiz, ya ortak bir işleri, birbirlerine zorunlulukları var, ya da ara yönetici tepe yönetime konuları harika bir kamuflaj ile sunuyor demektir.
Yukarıdaki maddeler çok idealist gibi gelse de aslında uygulamak zor değil. Her iş ortamının konuyu uygun bir zamanında düşünmesi gerekiyor. Kabiliyetli ara yöneticiler olmadan kurumların ilerlemesi biraz zor. Ara yönetici kabiliyetsiz olunca, tekere taş koyulmuş gibi oluyor. İşler yapılıyor gibi görünse de aslında ilerleme olmuyor.
Sözün özü; Kabiliyetli ara yönetici konusunu önemsemek gerekiyor. Önemsenmediği taktirde içeride ağacı kemiren bir kurt gibi sorunun büyümesi, genel olarak iş dünyası için önemli bir risk olmaya devam edecek.