Bu haftaki yazıda kırsal kalkınmaya faydası olacağını düşündüğüm tarıma dayalı sanayi konusunda kısa bilgiler vereceğim.

Öncelikle gıda sanayi, tarıma dayalı sanayi,  tarımsal sanayi nedir? Neye göre ayrılmaktadırlar?

Gıda sanayi, toplanan sebze, meyve ve tahıllar, çeşitli kaynaklardan sağlanan etler, süt, yumurta ve benzeri gıda maddelerinin fabrikalarda değişik şekillerde işlendiği, ambalajlandığı ve piyasaya arz edildiği sanayi türüdür. Bunlar, et ve et ürünleri sanayi, süt ve süt mamülleri sanayi, su ürünleri ve mamülleri sanayi, un ve unlu mamüller sanayi, meyve sebze işleme sanayi, bitkisel yağ ve mamülleri sanayi, şeker sanayi mamülleri, şekerli ve kakaolu mamüller sanayi, diğer gıda mamülleri sanayi ve yem sanayi mamullerinden oluşmaktadır.

Tarıma Dayalı Sanayi (Tarımsal Sanayi, Agro Endüstiri), Tarım ürünlerini hammadde olarak kullanıp değişik işlemlerden geçirerek nitelik ve niceliklerini iyileştiren sanayi dalıdır. Bu değerlendirmeye göre gıda sanayini, kapsadığı gibi bunun yanında içki sanayi, tütün ve tütün mamülleri sanayi, dokuma ve giyim sanayi, deri ve deri mamülleri sanayi, orman ürünleri sanayinden oluşmaktadır. Tarım ile sanayi sektörünün karşılıklı etkileşiminin gerçekleştiği ve bütünleşmesinin gerekli olduğu bir sanayi dalıdır.

Tarımsal sanayi ise, tarım sektörüne girdi temin eden veya tarıma bağımlı sanayi tarımsal sanayiyi oluşturmaktadır. Bunlar, tarıma bağlı üretimi olan, traktör veya alet-ekipman üreten işletmeler, kimyevi gübre, ilaç vb. üreten işletmeler olarak sayılabilir.

Bundan sonra asıl değinmek istediğim konu tarıma dayalı sanayi olacaktır. Peki neden tarıma dayalı sanayi önemlidir?

Tarıma dayalı sanayi kolları daha çok gıda ile ilgilidir. Ülkemizde belki de en çok faaliyet gösteren ve gelişen sanayi koludur. Coğrafi bakımdan bir harikalar diyarı niteliği taşıyan ülkemiz, iklimsel olarak da orta kuşakta yer alması bakımından tarım ürünlerinin birçoğu yetişmektedir. Bu ürünlerin üretimi ve işlenmesiyle dünya pazarlarındaki yer alınmış durumdadır. Örneğin ülkemiz çay konusunda listenin başında olan isimlerdendir. Rize ve Trabzon gibi illerimiz çay üretimi konusunda oldukça gelişmiş bir durumdadır. Tahıl ürünleri (buğday, arpa gibi) yetiştirilmesi hususunda da sayılı ülkeler arasında yer almaktayız.

Tarıma dayalı sanayinin önemi, devletlerin bu yönde bir politika oluşturmasını zorunlu kılmıştır. Tarıma dayalı sanayi politikasının temel amacı ise; tarım ve sanayinin uyumlu olmasını sağlayacak bir organizasyon ile üretimi artıran, kaliteyi yükselten, iç ve dış pazarları genişleten düzenlemeleri yapmaktır. Bu politikanın başarıyla sürdürülmesi halinde, çiftçilerin iktisadi olarak güçlenmesi, tüketicilerin kıtlık ve yüksek fiyatlardan korunması sağlandığı gibi; ticaret gelişmekte ve yeni istihdam alanları doğmaktadır. Tarım ve sanayide çalışanların yanı sıra, bu alanla ilgili eğitim, ulaşım, nakliyat, ambar, sigorta vb. hizmetler için çok sayıda elemana iş verilmektedir. Biyolojik yapılarından dolayı uzun süre muhafaza edilemeyen tarım ürünlerinin işlenmesiyle maddi kayıplar önlenmekte, oluşan stoklar ile piyasada istikrar sağlanmakta, doğal afetlere ve savaş ortamlarına karşı hazırlıklı olunabilmektedir.

Tarıma dayalı sanayinin, tarımla bağlantısı ve büyüklüğü nedir?

Türkiye’de tarım sektörü, bugün itibariyle 82 milyonluk büyük bir nüfusu besleyen, bu nüfusun %17,6’sına istihdam sağlayan önemli bir sektördür. Tarım sektörü büyüklüğü 213.350.153 bin TL (42.517.223 $) ile 2018 yılında 3.700.989.489 bin TL (784.087.116 $) olan Türkiye GSYH’sının % 5,8’ini gerçekleştirmiştir. Tarım ve gıda sektörünün ihracatı, 2017 yılında yüzde 4,1 artışla 16,3 milyar dolardan, 16,9 milyar dolara (toplam 157 milyar dolar), ithalatı ise yüzde 14,8 artışla 11 milyar dolardan 12,7 milyar dolara (toplam ithalat 233 milyar dolar) çıktı. Gıda ve tarımda 2017 yılında, 4,2 milyar dolar dış ticaret fazlası verilmiştir. Tarım ürünlerinin ihracattaki payı %10,76’dır, bu rakamın tarıma dayalı sanayi ile hesap edildiğinde % 25’lere ulaştığı düşünülmektedir.

Tarıma dayalı sanayi konusunda kimler çalışma yapmaktadır?

Sanayi odaları bünyelerinde kurulan Gıda ve Tarıma Dayalı Sanayi Çalışma Grupları,  Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayi sektörünün AB uyum sürecinde stratejilerini saptamaları, hukuksal yükümlülüklerinin getireceği olumsuz etkileri en aza indirmeleri konusunda gündemi takip etmek, mevzuata yönelik yapılan yasal düzenlemeler ve yatırım stratejileri konusunda görüş oluşturmak ve bu konuda farkındalık yaratmak üzere çalışmalar yapmaktadırlar. Bunun yanında, Bölge kalkınma ajansları bünyesindeki yatırımcı destek ofisleri, bölge proje desteklerinin geliştirilmesi için çalışmalar yapmaktadırlar. İllerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıkların etkili çalışmaları vardır.

T. C. Tarım ve Orman Bakanlığı, tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi gerekliliğini fark etmiştir. Son yıllarda bununla ilgili çalışmalarını hızlandırmış, hemen her kentte Valiliğin öncülüğünde, ticaret odaları, sanayi odaları, ticaret borsaları, Tarım ve Orman İl Müdürlükleri; Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurmaktadır. Bu bölgeler seracılık, besicilik, tavukçuluk vb. bir ürün grubunda, o bölgenin uzmanlaşması sonucu bir alan ayrılması şeklinde gerçekleşir. Burada amaç maliyetlerin düşürülmesi, sektör üyelerinin etkileşimlerinin sağlanması, ortak bir şekilde sorunlarını duyurabilmeleri amacıyla olmalıdır. Bunun için kurulan alanlar planlanarak; zorlamalardan ve popülist söylemlerden uzak seçilmelidir.

Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinin son dönemde çok kurulduğu, kuruluşlarında yeterli fizibilitenin yapılmadığına dair önemli eleştiriler vardır. Uygulamada genellikle Hazine’ye ait arazilere veya mera alanlarına kurulmaktadır. Arazi tahsisi yapılınca ihtisas organize sanayi bölgesi kurulmuş gibi karşılanmaktadır. Ancak, belirlenen alanın ihtisas organize sanayi bölgesine uygun olup olmadığı, seçilen yatırım konusunun bölgeye uygun olup olmadığı, üretim olanakları, pazarlama koşulları, ihracat gibi konular genellikle arka plana atılmaktadır.

Tarıma dayalı sanayi konusunda daha fazla neler yapılmalıdır?

Tarım sanayi entegrasyonu iyi yapılmalı, üretilecek ürün o bölgedeki sanayinin taleplerine göre üretilmelidir. Bunun için en iyi sanayi – tarım iletişimi olmalıdır. Mümkünse bu köprünün kurulması konusunda üniversiteler aracılık etmelidirler. Bu konuda ulusal ve uluslararası kaynaklardan yürütülmekte olan çalışmalar vardır, ancak yeterli değildir.

Türkiye’de de tarım ve sanayi entegrasyonu ile ilgili uygulamaların geliştirilmesi gereklidir. Yaygın olarak kullanılan entegrasyon çeşitleri, sözleşmeli tarım ve kooperatifleşmedir. Bu kavramlara uzak olan kişiler için örnekle anlatacak olursak; meyve suyu firmasının işleyecek meyve bulamaması, üreticinin ise meyvesini pazarlayacak yer bulamaması sorunu vardır. Sadece meyve suyu endüstrisi için değil, süt, yumurta, besicilik vb. olduğu gibi arz -talep dengesizliği aşağı yukarı tüm tarım ürünlerinde yaşanmaktadır. Bu bir yanıyla üretici için pazarlama sorunu, bir yanıyla firmalar için süreklilik sorunudur.

Firmanın üreticiyle, ürününe karşılıklı anlaşma şeklinde bazı koşullarla sözleşme yapması, karşılıklı fayda sağlayan bir çözüm olabilir.

Bunun yanında kooperatifçilik bir diğer çözüm yolu olarak görülebilmekte, konunun uzmanları için bu en kalıcı olduğu kabul edilmektedir.  Kooperatiflerin gücünün arttırılması, kooperatiflerde yatay ve dikey örgütlenmelerin ve büyümelerin sağlanması önemlidir. 

Kooperatifçilik yazısında değinmiştik, yatay ve dikey büyüme önemli, burada kısaca hatırlatmak gerekirse;

Kooperatiflerde dikey ve yatay bütünleşme konusu da bir diğer önemli konudur. Güçlü kooperatifler için böyle entegrasyonların sağlanması istenmektedir. Dikey bütünleşme, üretimin hammadde aşamasında veya ona yakın bir aşamada ortaya çıkarak en son ürün olan mamül madde veya en son tüketiciye kadar uzanır. Buna örnek, ürünleri için kooperatif kanalıyla perakende dağıtım olanaklarını elde etmiş olan lokal süt üreticileridir. Yatay bütünleşme ise, birbirine benzer üretim veya pazarlama birimlerinin bir genel yönetim altında toplanması, bir başka deyişle üretim ve (veya) pazarlamanın bir tek aşamasında çalışan birimlerin giderek çoğalmasıdır. Bu bütünleşmeye üst örgütlenme de denilebilir.

Kooperatifler aracılığıyla, tarımsal ürünlerin sürekli ve iyi fiyattan pazarlanması tarım üreticisi ve tarıma dayalı sanayici için daha fazla fayda sağlayabilecektir.

Tarıma dayalı sanayi konusuna değinmeye çalıştım. Tabi bunu yazarken tarımsal pazarlama, tarımsal kooperatifçilik gibi konular da kısaca dahil oldu. Bu da şunu göstermektedir ki tarımda konular birbiriyle iç içedir. Bütün konular önemli, hepsinde ilerleme sağlamalıyız. Konu ile ilgili daha fazla bilgi almak isteyenlerin Prof. Dr. Bahattin Çetin hocanın Gıda Sanayi İşletme Ekonomisi isimli kitabını okumalarını tavsiye ederim.

1 https://www.turkcebilgi.com/g%C4%B1da_sanayi

2 https://www.tarimziraat.com/tarim_sozlugu/743/tarima_dayali_sanayi_tarimsal_sanayi_agro_endustiri_nedir

3 ÇETİN B (2008). Gıda Sanayi İşletme Ekonomisi. Nobel Yayın No: 1296. Fen Bilimleri:71. 1. Baskı.

4 https://econominal.org/tarima-dayali-sanayi-kollarinin-isimleri-nelerdir/

5 YİĞİT A A (2012). Türkiye’nin  Tarıma Dayalı Sanayi Politikası (1923-1938). Doğuş Üniversitesi Dergisi. 13 (2) 2012, 315 – 326. Giresun Üniversitesi. Fen-Edebiyat Fakültesi. Tarih Bölümü.

6 http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do?metod=temelist

7 https://tr.euronews.com/2018/06/14/ithalatin-yuzde-14-arttigiturk-tarim-sektoru-cozum-ariyor

8 Tarıma  Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği. Resmi Gazete Tarihi: 10.11.2009 Resmi Gazete Sayısı: 27402.

9 https://www.tarimdunyasi.net/2018/11/12/tarimda-yeni-moda-ihtisas-organize-sanayi-bolgesi-kurmak/

10 Kırsal Kalkınma Destekleri 13. Etap Kapsamında Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2019/30). 2 Ağustos 2019 CUMA. Sayı : 30850.

11 APAYDIN İ (2012). Türkiye’de Tarımın Sanayi İle Entegrasyonu Ortaya Çıkan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri. 10. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi. 5-7 Eylül 2012. Konya.

12 İnan İ H (2008). Türkiye’de Tarımsal Kooperatifçilik ve AB Modeli. İstanbul Ticaret Odası Yayınları. Sektörel Yayınlar. Yayın No: 2008-73. Genişletilmiş 2. Baskı.

ÇİFTÇİ K ve YILDIRIM  İ (2006).  Küçük ve Orta Ölçekli Un ve Yem Sanayi İşletmelerinin Pazarlama Yapısı (Van, Bitlis, Muş ve Hakkâri İlleri Örneği). Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tanm Ekonomisi Bölümü, 65080 Van. Türkiye VII. Tarım Ekonomisi  Kongresi. Antalya. 2006.

https://fka.gov.tr/sharepoint/userfiles/Icerik_Dosya_Ekleri/YATIRIM_VE_TANITIM_DOKUMANLARI/TARIM%20VE%20TARIMA%20DAYALI%20SANAY%C4%B0%20-%20%C3%96RNEK%20PROJELER.pdf

https://www.academia.edu/31117588/Tar%C4%B1m_ve_Tar%C4%B1ma_Dayal%C4%B1_Sanayi_Sekt%C3%B6r%C3%BCn%C3%BCn_Geli%C5%9Fiminin_Ve_S%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClebilirli%C4%9Finin_Sa%C4%9Flanmas%C4%B1nda_Yeni_Bir_%C3%96rg%C3%BCtlenme_Modeli...pdf