Avrupa Birliği, Rusya-Ukrayna savaşı ile başlayan enerji krizinin tahribatını aşamamışken hızla yükselen temel tüketim ürünlerinin halka yarattığı baskı ile beraberinde seslerin de yükselmesine neden olmaktadır.

Yıllık enflasyon verilerine göre Avrupa Merkez Bankası hedeflerinin iki katına ulaştığını ileri sürmekte. Bu hedeflerle beraberinde de 2021 yılından bu yana en düşük enflasyon seviyesine ulaştıklarının altını çizmekteler. Peki bu açıklamalar neden halkın yüzünü güldürmüyor? Kısacası denilene göre enflasyon oranı düştü fakat “kime göre?” sorusunun akıllara gelmesine engel olamamaktadır.

DÜŞÜŞ ETİKETLERE YANSIMADI

Eurostat’ın Eylül sonu yapmış olduğu açıklamaya göre; Avro Bölgesi’nin yıllık enflasyon oranı Eylül ayında yıllık bazda yüzde 4,3'e gerilediği üzerine olmuştur. Bu rakam Ekim 2021'den bu yana görülen en düşük seviye olup, halen yüksek fiyatlarla boğuşan milyonlarca haneyi bir nebze olsun rahatlatmaya yardımcı olabildi mi?

Bahsedilen enflasyon oranının etiket fiyatlarına yansımaması tüketicinin dikkatinden kaçmamaktadır. Özellikle yıllık oran bazında Ağustos ayındaki yüzde 5,2’lik seviyeden gerilemesi Avrupa Birliği Merkez Bankası’nın enflasyon politikalarının bir nebze reel piyasaya yön verecek indikatörleri harekete geçirmesine yardımcı olmaktadır.

GIDA FİYATLARI YÜKSEK KALDI

Volatil yakıt ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek enflasyon ise analistlerin beklediğinden daha fazla düşerek yüzde 5,3'ten yüzde 4,5'e gerilemiştir. Enerji fiyatları Eylül ayında yüzde 4.7 düşerken, gıda fiyatları enflasyonu yüzde 8.8 ile rahatsız edici derecede yüksek kalmaya devam etmektedir.

Avrupa Merkez Bankası (ECB - European Central Bank) kısa bir süre önce enflasyon tahminlerini 2023 yılı için yüzde 5,6'ya, 2024 yılı için ise yüzde 3,2'ye yükseltti; bunun başlıca nedeni enerji fiyatlarındaki artışların olduğunu ileri sürmüştür. ECB 2025 yılı için enflasyonun ortalama yüzde 2,1 olacağını öngörmektedir.

Yavaşlayan enflasyon, Avrupa Merkez Bankası'nın faiz oranlarını hâlihazırda rekor seviyelerden yükselterek ekonomiyi daha fazla kısıtlamak zorunda kalmayacağı yönündeki umutları güçlendirmektedir. Capital Economics'in baş Euro Bölgesi ekonomisti Jack Allen-Reynolds, çekirdek enflasyondaki düşüşün "ECB'nin faiz oranlarını artırmayı bitirdiği yönündeki görüşümüzü güçlendirdiğini" söyledi.

AVRUPA’DA KARIŞIK SİNYALLER

Avro Bölgesi'nin en büyük ekonomileri karışık sinyaller vermekte.

Euro para birimini kullanan başlıca ekonomilerdeki veriler karışık bir tablo çizdi. Almanya'da bir önceki ay yüzde 6,4 olan yıllık enflasyon Eylül ayında yüzde 4,3'e gerilerken, İspanya'da yüzde 2,4'ten yüzde 3,2'ye yükselmiştir. Ekim’in ortasında yayınlanan bir başka veri seti ise Fransa için umut verici bir haber oldu ve ilk verilere göre enflasyon Eylül ayında beklenmedik bir şekilde yavaşladı. Tüketici fiyatları yıllık bazda yüzde 4,9 oranında artmıştır (AB ile uyumlu resmi veriler yüzde 5,6'yı göstermektedir).

Daha yakından bakıldığında rakamlar hâlâ korkutucu yükseklikte devam etmektedir. Gıda fiyatları Ağustos ayındaki yüzde 11.2'lik artışın ardından Eylül ayında yüzde 9.6 oldu. Enerji fiyatları da Ağustos ayındaki yüzde 6.8'lik artışı takiben yüzde 11.5 arttı.

Ulusal İstatistik ve Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü'nden yapılan açıklamada, "Gıda, hizmet ve mamul ürün fiyatlarında son bir yılda görülen yavaşlama enerji fiyatlarındaki ivmelenme ile dengelenmiştir" denilmiştir.