Rusya-Ukrayna arasında başlayan savaş Euro Bölgesi’ni enerji krizi ile vurarak başlamıştı. Yılın son ayına gelindiğinde bu krizin devam ettiği hatta Ukrayna yakınında ki ülkelerin büyük kısmında doğal gaz sorununun devam etmesine neden olmaktadır.
Ham petrol bazı fiyat dalgalanmalarına neden olsa da, son zamanlarda Orta Doğu’daki çatışmanın bir sonucu olarak etkinin çoğunu doğal gaz fiyatlarını absorbe etmiştir. Ekim ayında doğalgaz fiyatları yüzde 15 artış göstermiştir.
Bir noktada yüzde 40 oranında toparlanarak sekiz ayın en yüksek seviyesine ulaştılar ve jeopolitik çatışmanın yavaşlayan bir ekonominin arka planında gerçekleştiği göz önüne alındığında, özellikle Avrupa’da gaz piyasalarının ilerleyişinin yönünün ne olacağını sormak zorunlu hale gelmiştir. Endüstrisinin gelişmişliği ile ünlü olan Almanya bu enerji krizinden belki de en çok etkilenen ülkelerin başında gelmektedir. Sadece endüstriyel açıdan olmamakla beraberinde günlük enerji kullanım ücretlerinin de artması halkın ödeme gücünün zorlanmasına neden olmaktadır. Bloomberg Economics’in tahminine göre topyekûn bir savaş durumunda küresel ekonominin resesyona gireceğini ve 1 trilyon doların silineceğini, petrol fiyatlarının ise ortalama 150 dolara ulaşacağının öngörüsünde bulunmuştur. Doğal olarak bu durum enerji ve gaz piyasalarının da hızla yükselmesine neden olacaktır
KIŞ MEVSİMİ GAZ FİYATLARININ GİDİŞATINI DEĞİŞTİREBİLİR
Öncelikle Avrupa’nın gaz stoklarına baktığımızda yüzde 96’sı dolu. Avrupa stokları on yıllık sezon ortalamasının +172 terawatt-saat (TWh) üzerindedir. Tarihe baktığımızda en büyük çekilme -782 TWh oldu ve başka bir büyük çekilmenin beklenmediği göz önüne alındığında, Avrupa’nın gaz mevcudiyeti açısından görünümü olumlu olmaya devam etmektedir. Bu aslında Avrupa’daki kış havasına bağlı olarak değişebilir. Kısa vadede Avrupa’nın Kasım ayına doğru “ortalamanın üzerinde” sıcaklıklara maruz kalması beklenmektedir. El Niño’nun Şubat 2024’e kadar devam etmesi nedeniyle hava koşullarında büyük değişiklikler meydana gelebilir. Üstelik 2024’ün tarihteki en sıcak yıl olma ihtimali de var. Ancak El Niño’nun Avrupa’daki hava durumu üzerindeki etkisini tam olarak ölçmek tek bir şey dışında zordur: iklimi her iki uç noktaya da kaydırabilir.
EURO BÖLGESİ DOĞALGAZ TALEBİNİ YAVAŞLATABİLİR
Gaz fiyatlarının uzun süre yükseliş trendin de kalmamasının başka bir nedeni olarak Euro Bölgesi ekonomisinin büyüme hızının yavaşlaması da gösterilmektedir. S&P Global HCOB’un, S&P Global tarafından bir araya getirilen ve ekonomik refahın güvenilir bir göstergesi olarak kabul edilen faş euro bölgesi Bileşik Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), Eylül’deki 47,2 seviyesinden Ekim ayında 46,5’e düşerek Kasım 2020’den bu yana en düşük noktasını görmüştür. Bu aynı zamanda Avrupa’nın sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatında Almanya’nın çeşitli sektörlerindeki gaz talebinde önemli bir düşüş kaydedilmesi gerçeğiyle de desteklenebilir. Yılın ilk yarısında endüstriyel gaz kullanımı herhangi bir iyileşme belirtisi göstermeden 54 TWh azaldı.
Konut tüketimi de 37 TWh düştü ve enerji sektörünün gaz kullanımı 4,4 TWh azaldı. Toplu olarak bu, 9,8 milyar metreküplük bir azalmayı temsil ediyor; bu da yalnızca altı aylık bir süre içinde 2022 yılının tamamında Almanya’nın gaz tüketiminde %13’lük bir düşüşe işaret etmektedir. Ortalama tüketici ve hane halkı için bu daha fazla belirsizlik anlamına geliyor. Piyasalar dalgalanmalara ve oynaklığa eğilimli hale geldikçe, planlama pencereden dışarı çıktıkça tüketici bütçeleri de etkileniyor. Üstelik, enerji fiyatları yükseliş eğiliminde kalmaya devam ederse, sonunda düşüşe geçecek gibi görünen enfasyon yapışkan hale gelecek ve harcama gücünü olumsuz yönde etkileyecek, bu da zaten durgun olan perakende sektörü üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturabilecek. Eurostat’a göre perakende satışlarda yıllık bazda yüzde 2,9’luk bir düşüş yaşandı. İşletme sahibi ve işletenler için stratejik riskten korunma ve dikkatli planlama tavsiye edilmektedir.