Gölgelerde gizlenen onlarca yılın ardından enflasyon geri döndü. Amazon’da, Ronald Reagan’ın onu Beyaz Saray’a sürükleyen seçimlerden 40 yıl önce söylediği kelimelerle basılmış buzdolabı mıknatısları halen satışına devam ediyor. “Enflasyon bir hırsız kadar şiddetli, silahlı bir soyguncu kadar korkutucu ve bir tetikçi kadar ölümcül.” Fiyat dalgalanmaları tüm dünyayı etkilediği gibi bir çok ekonomik sisteminde çökmesine ya da yeniden yapılanmasına neden oluyor.
Amerikan Çalışma İstatistikleri Bürosu, yaptığı açıklamada, tüketici fiyat endeksinin Ocak ayında, 1980’lerden beri görülmeyen bir seviye olan yıllık yüzde 7,5 arttığını duyurdu. İngiltere, geçen yılın sonunda yüzde 5,4 artan fiyatlar ile tırmanışta olduğunu belirtti. Euro’yu kullanan 19 ülke olan avro bölgesinde, Ocak ayında yüzde 5,1’e ulaştı ve 1997’de kayıtların başlamasından bu yana en yüksek seviye olduğu tespit edildi. Enflasyon artışlarının ülkelerce hissedilişleri açısından bakıldığında Amerika, İtalya, Pakistan, Avustralya, Almanya ve Türkiye açısından inceleyeceğiz.
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
ABD’nin New York şehrinde yıllardır ucuz bir yemek arayan ve 1 dolarlık bir dilim pizzaya öğünlerini geçindirebilen bir sistem mevcuttu. Enflasyon yükselirken ucuz dilim bile baskı altında ve şehrin ünlü pizza dükkanlarının çoğu domates sosu ve pepperoni’den kesmeye, işçilik ve karton pizza kutularına kadar her şey için artan maliyetlerle mücadele etmek için fiyat artışları uygulamaya başlamıştır. ABD enflasyonu Ocak ayında 1982’den bu yana en yüksek hızına ulaştı ve fiyatları yıllık yüzde 7,5 oranında artırarak enflasyonun yıllık yüzde 6’lık oranı aştığı üst üste üçüncü ay olarak duyurulmuştur. Artan taleple birleşen tedarik zinciri sorunları, yakıt, kira, gıda ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını şişirmeye devam etmektedir.
İTALYA
İtalyanlar, bu kış gaz ve elektrik maliyetlerinin yüzde 50’den fazla artmasıyla birlikte enflasyonun zincirleme etkilerini çoğunlukla faturalarında hissetmişlerdir. Buna karşılık, yüksek enerji maliyetleri fabrikaların işleyişlerini ve mal taşımayı daha pahalı hale getirmiş olup dolayısıyla gıda ve mamul malların da fiyat artışları yaşamıştır. İtalya’nın istatistik kurumu Istat’ın bu ayın başlarındaki ön verileri, enflasyonun 2021’de yüzde 3,9 artarak Aralık’ta yüzde 4,2’ye ulaştığını göstermiş, on yıldan fazla bir süredir en yüksek artış olduğunu vurgulamışlardır. İtalya Merkez Bankası, işletmeler yüzde 3,2 ile daha yüksek fiyat artışları tahmin etse de, bu yıl enflasyonu yüzde 2,8 olarak tahmin etmektedirler. İtalya otuz yıldan fazla bir süredir nükleer enerji üretmiyor ve enerji ithalatına aşırı derecede bağımlıdır. Roma’daki Luiss Üniversitesi’nde ekonomi profesörü olan Marcello Messori, “İthal enerjiye son derece bağımlıyız, bu nedenle İtalya bu açıdan diğer ülkelerden daha savunmasız” iddialarında bulunması İtalyan ekonomisinin büyük bir açığını ortaya çıkarmıştır.
ALMANYA
Almanya’da enflasyon Aralık’taki yüzde 5,3’e göre düşüşle yüzde 4,9 civarındadır ki bu 1990’daki yeniden birleşmeden bu yana yalnızca ikinci kez yüzde 5’i aşmıştır ve en azından yılın ortasına kadar yüksek kalması beklenmektedir. Bundesbank, Ocak ayı aylık raporunda ‘tutarlı, aşırı yüksek fiyat baskısından’ bahsettmektedir. Enflasyon oranının arkasında, tedarik zinciri sorunları, pandemi ile bağlantılı kayıpları yansıtan fiyat artışları belirli mal ve hizmetlere yönelik yüksek talep, işgücü sıkıntısı ve ayrıca KDV oranındaki artış da dahil olmak üzere birçok neden var. geçen yıl işletmelere yardımcı olmak için geçici olarak azaltılmıştır. En şok edici zamlar, tüketici fiyat endeksine göre ortalama yüzde 18,3 ancak bazı durumlarda yüzde 50’ye varan artış gösteren ısıtma, benzin, motorin, elektrik ve akaryakıt zamlarıdır. Market faturasında tüketiciler yaklaşık yüzde 6 daha fazla ödemektedir ancak mallar arasında büyük farklar vardır. Özellikle kötü hava koşulları nedeniyle yıllık yaklaşık yüzde 43 oranında artan patates büyük bir sürprizdir Almanya ekonomisinde. Domates, salata, süt, salata, soğan ve yumurta gibi diğer gıda maddelerinde ise yüzde 5 ile yüzde 20 arasında önemli fiyat artışları kaydedilmiştir.
PAKİSTAN
Küresel enflasyon dalgası Pakistan’a da diz çöktürmüştür. Ulusal para birimi rupi hızla değer kaybederken oran Ocak ayında yüzde 13’e yükselmiştir. Gıda fiyatları yüzde 17 oranında fırlayarak, zaten gelirlerinin yarısını gıdaya harcayan düşük ve orta gelirli aileleri başa çıkmakta zorlandı. Ülke son zamanlarda patates fiyatında yüzde 5, tavuk fiyatında yüzde 4,5 ve muz fiyatında yüzde 2,5 artış kaydetti. Ayçiçek yağı fiyatı son üç yılda yüzde 27 artmış olup, şekerin fiyatı akaryakıttan daha pahalı hale gelmiştir. Ocak ayında Pakistan tarihinde ilk kez benzin yaklaşık yüzde 40’lık bir artışla litre başına 150 rupiye (63 peni) ulaştı. Yerel politika kararları küresel baskıları ağırlaştırmıştır. Hükümet, petrol ve daha yüksek enerji tarifeleri ve daha yüksek vergiler dahil olmak üzere 6 milyar dolarlık bir kurtarma paketini güvence altına almak için Uluslararası Para Fonu (IMF) ile maliyet düşürücü önlemler üzerinde anlaşma yapmıştır. Pakistan’daki elektriğin maliyeti, komşuları Hindistan ve Bangladeş’in şimdiden iki katı haline gelmiştir. Başbakan Imran Khan geçtiğimiz günlerde, kitlesel hoşnutsuzluk ve şu anda karşılanamayan yaşam maliyetine duyulan öfkenin ortasında, enflasyonun etkisinin “geceleri beni ayakta tuttuğunu” söyledi, ancak bunun “küresel bir fenomen” olduğunda ısrar etmiştir. Şu anda siyasi muhalefet tarafından enflasyon karşıtı bir protesto yürüyüşü planlanarak ülkenin kendi içerisinde enflasyon krizi yaşanmasının sosyal bir soruna dönüştüğü görülmektedir.
TÜRKİYE
Tüketici enflasyonu 1998 yılından beri kaydedilen en yüksek veri olurken, üretici enflasyonu da 1995’ten bu yana en yüksek seviyesini gördü. Üretici enflasyonu yüzde 132,16 olarak kaydedilmiştir. Bu verilerin ardından yıllık tüketici enflasyonu ile üretici enflasyonu arasındaki makas 58,7 puan ile rekor seviyeye yükseldi. Merkez Bankası’nın politika faizi ile yıllık tüketici enflasyonu arasındaki fark da 59,5 puan ile yeni rekora ulaşmıştır. Üretici fiyatlarına bakıldığında yıllık en yüksek artış elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirmede görüldü. Bu grupta yüzde 360,30 artış yaşanırken ham petrol ve doğal gaz yüzde 250,13, kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 246,09 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler olmuştur. Bloomberg HT’nin haberine göre Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisinde açık ara en yüksek enflasyona sahip ülke oldu. Türkiye’nin ardından ikinci sırada yüzde 51,27 ile uzun süre ekonomik kriz ile mücadele eden Arjantin gelmiştir.
Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin düzenlediği enflasyon anketine göre 21 kurumun medyan beklentisi Mayıs ayında tüketici enflasyonunun aylık yüzde 4,6; yıllık yüzde 76,2 seviyesinde artacağı yönündeydi. Enflasyon açısından öncü göstergeler olarak kabul edilen Türk-İş Ankara gıda enflasyonu ve İTO (İstanbul Ticaret Odası) İstanbul perakende fiyatlar endeksi Mayıs ayında enflasyonda yükselişin sürdüğüne işaret etmişti. Türk-İş gıda enflasyonu yıllık bazda Mayıs’ta yüzde 107 olarak kaydedildi. İstanbul’da ise perakende fiyatlar Mayıs ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 87,35 artış kaydetmiştir. Küresel ekonomi enflasyondan etkilenme düzeyleri her geçen yıllarda farklılık gösteriyor olsa da ekonomik krizlerin tarihine baktığımızda enflasyon her daim deprem etkisi yaratmaktadır. Enformasyonun yaygınlaşması finansal piyasalardaki bilgi akış hızının süratle artmasına ve oluşan yeni fiyat politikalarının bu etkiden nasibini alarak kış mevsimi yaşatan soğukların piyasaya hükmetmesine neden olmaktadır