Yöneticinin çalışana mobbing uygulaması karşısında çaresiz kalan çalışanın uyguladığı ters mobbing haklı değil ama bir savunma sistemi olarak algılanabiliyor. Çünkü burada yönetici kaynaklı bir çatışma başlangıcı olduğu kabul ediliyor ki bu konu birçok kez yazıldı, daha da yazılacak.
Evet, yöneticiye de mobbing yapılıyor. Ters mobbing kısaca; Bir astın veya bir grup çalışanın yöneticilerine kasıtlı, açıkça ya da hissettirmeden sistematik olarak bir takım eylemlerde bulunmaları hali olarak tanımlanmakta. Önümüzdeki zamanlarda bu konu çokça konuşulacağa benziyor. Çünkü yöneticiler de kendilerine yapılan mobbingi dillendirmeye başladılar. Ters mobbing farklı amaçla yapılabiliyor. Birincisi, mobbing gören çalışanın tepki olarak yöneticisine ters mobbing uygulaması, ikincisi çalışanların yöneticiyi, kurumu yıpratmak amaçlı mobbing uygulamaları.
TERS MOBBİNG SEBEPLERİ
Ters mobbingin sebepleri olarak kişisel anlaşmazlık, ast-üst arasında kimyasal uyumsuzluk, ayak kaydırıp yöneticinin yerine atanma isteği, eski yöneticiyi istemek, kişisel egolar ve tatminsizlik, çalışan tarafından yöneticinin adil davranmadığının düşünülmesi, terfi ve ödül isteği, sonradan gelen yöneticiye karşı kendi konumunu güçlendirme, lobicilik olarak görülüyor. Biliyoruz ki her türlü mobbing birey ve kurum verimliliği azaltan, her yönden çarpan etkileri olumsuz bir durum. Yöneticinin çalışana mobbing uygulaması karşısında çaresiz kalan çalışanın uyguladığı ters mobbing haklı değil ama bir savunma sistemi olarak algılanabiliyor. Çünkü burada yönetici kaynaklı bir çatışma başlangıcı olduğu kabul ediliyor ki bu konu birçok kez yazıldı, daha da yazılacak. Ters mobbingde ise mobbing, uygulayan birey ile birlikte kurumu da olumsuz etkiliyor. Ters mobbinge maruz kalan yönetici açısından baktığınızda; Motivasyonu azalıyor, kurumu geliştirecek projeleri erteliyor veya vazgeçiyor, zaman ve enerjisini tarafına yöneltilen suçlamalar karşısında ne yapacağını düşünerek geçiriyor, kendini baskı altında hissediyor ve “neden buradayım” sorusuyla birlikte yöneticiliği veya kurumu bırakabiliyor. Sonuçlarını düşündüğümüzde kurumların ilerlemesi, inovatif çalışmalar yapması, huzurlu bir ortam yaratılması yerine güvensizlik, motivasyonsuzluk, şikayetçi ve dedikoducu bir ortam devam ediyor. Ülke kaynakları, insan bilgi, enerji ve zamanı heba oluyor. Sonra hep birlikte şikayet ediyoruz ortamlarımızdan ve verimsizlikten. Oysa herkes memnun, mutlu, huzurlu, kendini geliştirebildiği bir ortamda çalışmak istiyor. Böyle bir ortam için herkesin çaba göstermesi, elini taşın altına koyması ve çıkarmaması gerekiyor.
ÇÖZÜM, SORUMLULUKTAN BESLENMEK
Biz sorunlardan beslenmeyi seven bir toplumuz. Dolayısıyla sorun üretip bununla beslenip sorunlar girdabında kayboluyoruz. Sorumluluk ise neden o kurumda olduğunun farkında olmak, ülkeye, millete toplumsal faydaya katkıda bulunmak demek. İşte gözden uzak tutulan konu da bu. Herkes “ben” dedikçe ve egosunu omuzlarında gezdirince ortaya istenmeyen bu durumlar çıkıyor. Çalışanın neden o kurumda olduğunu unutmadan, sorumluluklarını bilerek çalışması kurumunun yönetimine destek olması gerekiyor. İyi bir yönetim mobbinge hiçbir şekilde uygun ortam yaratmaz ve hazırlamaz. Yönetimin görevlerinden biri huzurlu bir iş ortamını da sağlayabilmesidir. Ne yazık ki bazı kurumlarda yöneticinin/ara yöneticinin kendisi veya yönetim/iletişim/davranış şekli problem olabiliyor. Herkes için mobbinge uygun zemin hazırlanmış oluyor. Yönetim sisteminin bu yanlışların söylenebilmesi için uygun bir ortam ve sistem oluşturması gerek. Yani en tepe yöneticinin bu tür konuları kişisel çekişme, alınganlık olarak görmeyerek, kurumun geleceği açısından çözülmesi gereken bir sorun olarak görmesi, kurumsal iletişim stratejistlerinin bu konuyu önemsemesi gerekiyor. Başka bir yazıda bu konuya değineceğim. Aksi taktirde kurallara uyan, iyi işler yapmaya çalışan ama tersine mobbinge maruz yöneticiler görevlerini bıraktığında yani iyi yöneticiler azaldığında kurumlar ve kurumların tepe yöneticileri çok zorda kalacak. Gidenin yerine elbet biri gelir. Biliyoruz ki yetersiz ve niteliksiz yöneticiler tepe yöneticilerini ve kurumları hızla aşağıya çekerler. Bu ise ülke gelişimi ve verimlilik açısından büyük bir tehlikedir. Sözün özü; tersine mobbing de konuşulması gereken bir konu. Umudumuz mobbingin hiç olmaması, insanın insana, insanına, kurumuna, ülkesine değer vermesi ve korumasıdır.