Almanya’nın Köln şehrinde iki yılda bir 7-11 Ekim tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Gıda ve Içecek Fuarı ANUGA’ya 107 farklı ülkeden 7 bin 405 firma katıldı. Dünya gıda ve içecek sektörüne yön veren ülkelerin ve firmaların boy gösterdiği bu fuara Türk firmaları damgasını vurdu. Türkiye 298 firma ile fuarın 5’inci büyük katılımcısı oldu. Almanya, Hollanda, Belçika, Bulgaristan, Polonya ve Kanada gibi bir çok ülkede faaliyet sürdüren Türk kökenli firmalar da eklendiğinde, Anuga Fuarı’nın hemen her yerinde Türk ürünleri sergilendi.
Her bir salonu birkaç futbol sahası büyüklüğünde 11 ayrı salondan oluşan Anuga Fuarı olağanüstü bir organizasyonla gerçekleştiriliyor ve Alman ekonomisine yüz milyonlarca Avro katkı sağlıyor. Dünya gıda ve içecek sektörüne yön veren firmaların arenası niteliğindeki Anuga’yı ziyaret edip, Türk firmaları ve markalarının başarısını görmek üzere Köln’e gittim.
İçecek sektörümüzün asırlık firması Uludağ Içecek, fuara görkemli bir standla ve yenilikçi ürünleriyle katıldı. Uludağ Içecek Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erbak ile dünya gıda ve içecek sektöründe Türk firmalarının yakaladığı başarıyı konuştuk. Erbak, bana şunu söyledi: "20 yasımdan beri bu fuarlara geliyorum. Su anda 67 yasındayım. Ben bu fuara ilk geldigimde bir tek Türk firması yoktu. Simdi mevcut tablodan gurur duyuyorum. Biz buraya sıfırdan geldik, bu da büyük basarı."
Mehmet Erbak beyin de ifade ettiği gibi; Türk gıda ve içecek sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın dünya pazarlarında gösterdikleri başarı gurur ve heyecan verici. Ekovitrin olarak biz de bu başarı tablosunu Kasım sayımızın kapağına taşıdık ve "Dünya Gıda Pazarına Türk Damgası" başlığını attık. Anuga Gıda ve Içecek Fuarı’nda yer alan firmalarımızın yöneticileriyle yaptığımız röportajlarla bir dosya oluşturduk ve bu başarılı firmalarımızı sayfalarımıza taşıdık.
LOJİSTİK SEKTÖRÜMÜZÜN MÜTHİŞ PERFORMANSI
Kasım sayımızın kapak konularından biri de Türk Lojistik Sektörü… Türkiye’nin çevresini kuşatan savaş, terör ve kriz lojistik sektörümüzü şüphesiz olumsuz etkiliyor. Buna rağmen, lojistik sektörümüzün olağanüstü bir gayretle gelişme göstermesi çok büyük bir başarı. Türk Lojistik Sektörü bugün 30 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe sahip. UTIKAD ve UND gibi sektörün çatı örgütlerinin başkanları, sektörde başarıyla faaliyet sürdüren firmaların yöneticileriyle yaptığımız özel söyleşileri, lojistik firmalarımızın faaliyetlerini, ayrıca bilim adamlarımızın Türk Lojistik Sektörü üzerine yaptığı araştırmaları kapsayan “Lojistik Özel Dosyası”na bu sayımızda geniş bir yer ayırdık. Bu dosyanın oluşmasında önemli katkıları olan Harun Reşit Tığlı arkadaşımıza teşekkür ediyorum.
FUTBOLDA YABANCILAŞTIK
Ekovitrin’in Kasım sayısının önemli dosyalarından biri de “Futbol Ekonomisi” başlığını taşıyor. Bu önemli araştırma, Türk futbolunda bugün Cumhurbaşkanımızdan, sokaktaki vatandaşımıza kadar tartışılan “Yabancı futbolcu sınırlaması” konusuna da ışık tutuyor. Amerikan kökenli uluslararası danışmanlık ve araştırma şirketi KPMG’nin Türkiye ofisinin bir çalışması, futbolda yabancılaştığımızı ortaya koyuyor. Kaliteli Türk futbolcusu yetişmiyor, paralar daha çok yabancı oyunculara gidiyor. Bu durum en çok da Türk Milli Takımı’mızı etkiliyor. Bugün Süper Lig takımlarında yer alan futbolcuların neredeyse yüzde 50’si yabancılardan oluşuyor. 2016-2017 sezonunda Galatasaray yabancı futbolculara 39 milyon 550 bin Euro harcayarak bir rekor kırdı. Fenerbahçe 23 milyon 600 bin Euro, Beşiktaş ise 6 milyon 500 bin Euro’yu yabancı futbolcu transferi için kasasından çıkardı.
Kasım sayımızı diğer özel dosyalar, röportajlar ve haberlerin de yer aldığı zengin bir içerikle siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz. Aralık sayımızda yeniden görüşmek üzere. Barışın ve adaletin hüküm sürdüğü bir dünya diliyorum.
Saygılarımla.