Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) desteklediği yeni “Türkiye Ekonomi Modeli” düzenlemelerini anlatmaya devam edelim…
Döviz kurlarındaki atakları durdurmak, cari açığı dengeye getirerek kalıcı fiyat istikrarını sağlamak amacıyla 2021 yılı sonunda uygulanmaya konan Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde “Liralaşma Stratejisi” hayata geçirilirken aslında dezenflasyon süreci de başlatılmış oluyordu. Model ile bir yandan genişleme politikaları desteklenirken diğer yandan sıkılaştırma dengeli bir şekilde yürütülecekti…
TCMB Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, göreve geldiği 20 Mart 2021 tarihinden itibaren kovid salgınının ekonomiye verdiği olumsuz etki sebebiyle yüzde 19 olan politika faizinin sabit tutulması yönünde uzun süre bekle-gör kararlılığını sergiledi.
Ancak 2021 Eylül’e gelindiğinde, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 100 baz puan, Ekim ayında 200 puan ve Kasım ayında da 100 baz puan indirimle politika faizini yüzde 19’dan yüzde 15’e düşüren Prof. Dr. Kavcıoğlu, Aralık’ta oranı yüzde 14’e çekerek planladığı gerçek politikalarını sahneye koymaya başladı.
***
TCMB 16 Aralık’taki toplantısında politika faizini yüzde 14’e indirmesinden sonra piyasalarda geniş tabanlı bir direnişle karşılaştı. 1 Eylül 2021’de 8,30 lira olan dolar kuru, yüksek bir atakla 16 Aralık’ta önce 15,50 lirayı, ardından 20 Aralık’ta 18,60 liraya kadar çıktı.
Ateşi düşmeyen dövize karşı ekonomi çevrelerince pek de bilinmeyen Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi devreye alındı. KKM ile birlikte 20 Aralık’ta 18,60 liraya yükselen dolar, sert bir düşüşle 12 liranın altına, 20 lira seviyesini aşan euro da 13,50 liraya indi. Yatırımcılar 21 Aralık sabahı itibariyle bir gecede 1,75 milyar dolarını bozdurmuş ve TL’ye geçmişti. Dövizden TL’ye geçiş trendi ileriki aylarda hızlı bir şekilde devam etti.
Liraizasyon Stratejisi kapsamında KKM’ye destek veren Prof. Dr. Kavcıoğlu, 2022 Ocak’tan Temmuz ayına kadar 7 ay boyunca yüzde 19’da sabit tuttuğu politika faizini, takiben 100’er baz puanlık düşüşlerle Eylül’de yüzde 12’ye indirdi. Prof. Dr. Kavcıoğlu faiz indirimlerini sürdürdü ve Ekim’de oranı yüzde 10,5’e, Kasım’da yüzde 9’a çektikten sonra 2022 Aralık ve 2023 Ocak’ta değiştirmedi. Şubat’ta 50 baz puan daha düşürerek politika faizini yüzde 8,5’e düşüren Prof. Dr. Kavcıoğlu’nun 14 Mayıs 2023 seçimleri sonrası 25 Mayıs’ta yapılacak PPK toplantısında oranı nereye taşıyacağını hep birlikte göreceğiz.
***
Uygulanan yeni Türkiye Ekonomi Modeli’ni anlamadan mevcut ekonomi politikalarının muhtevası elbette anlaşılmaz. Zira yeni piyasa araçları destekli Yeni Ekonomi Modeli’nin tutarlılığı TCMB’deki faiz indiriminin ekonomideki etkilerine bakıldığında ancak bir şeyler söylenebilir.
Yıllardır fiyat istikrarını bozan yüksek döviz dalgalanmalarının ekonomiyi nereye getirdiği malum. Yurtdışında veya yurtiçinde dövizi silah olarak kullanan, Türkiye’ye dövizle siyasi ayar vermeye çalışan ve kur oyunlarıyla keselerini dolduranların niçin KKM’yi istemediği gelinen nokta itibariyle şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Özetle; ekonomi idaresi bu bozulmaya ve düşmanca davranışlara karşılık yeni bir enstrüman olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemiyle para ve sermaye piyasalarında disiplini, normalizasyonu ve sürdürülebilirliği sağlamak istiyor. Dolayısıyla yeni sistem KKM günün şartlarına göre tashih ve tahkim edilerek ekonomide yeni bir çığır açılıyor.
Gelecek yazımızda mevcut KKM’nin artılarını ve eksilerini masaya yatıralım…