Kurumsal aidiyet kurumlar için giderek daha fazla önem kazanmaya başladı. Pandeminin ilk döneminde aidiyet konusu biraz kolaylaşır gibi oldu ama sonrasında uzaktan çalışma aidiyeti zorlaştırdı.
Kurumlarda yönetim ve çalışma sisteminde ezberlerin bozulması bocalama dönemi derken pandemi kazanç ve kayıplarıyla yeni normal hayata devam edilecek gibi görünüyor. Evet bu yeni normalde çalışanların tavrı, iş yapış tarzı kadar yönetici tutumları da önemli.
Çalışanlar ve yöneticiler pandemi dönemindeki olumu/olumsuz davranışları, tutumları, sözleri, iyilik ve kötülükleri hatırlayarak, yeni dönemde çalışacaklar. Her dönemin kendine göre artı ve eksileri var. Pandemi döneminin de kurumsal aidiyete etki eden artı ve eksileri elbette olacak.
KURUMSAL AİDİYET DERECESİNİN ASIL BELİRLEYİCİSİ KİM?
Kurumsal aidiyet derecesinin asıl belirleyicisi tepe yönetici ve yönetim yapısı. Bir kurum yöneticisi kurumsal aidiyetsizlikten bahsediyorsa önce dönüp kendisine, yönetim şekline ve sisteme bakacak. Personel neden kendini buraya ait hissetmiyor sorusunu kendisine bütün samimiyeti ile sorup, düşünüp cevap bulacak. İş ortamlarında “huzur” önemli bir konu. Çalışan işyerinde kendini huzursuz hissediyorsa kendini kuruma ait hissetmez.
Aslında konu bu kadar basit. Önemli olan çalışanın kurumda kendini huzursuz hissetmesinin sebebini bulmak. Bazen yöneticilerin hiç aklına gelmeyen bir konu huzursuzluk sebebi olabiliyor. Bazen de tepe yöneticiden saklanan bir takım konular ve sorunlar, ara kademelerin tepe yöneticiye her şeyi güllük gülistanlık göstermesi gibi birçok konu var.
YÖNETİCİ DAVRANIŞI NEDEN ÖNEMLİ?
- İnsanlar görerek, örnek alarak öğreniyorlar. Yönetici işinde disiplinli ve tutkuluysa çalışan bundan olumlu etkilenir.
- Yönetici çalışanına gösteriş yapmamalı. (Yönetici son model araca binebilir ama bunu çalışanının gözüne sokmasına, çalışanına gösteriş yapmasına gerek yoktur.)
- Yönetici elde edilen kurumsal başarıyı sadece kendi aklına ve fikrine mal ettiğinde kurumsal aidiyeti nasıl bekler?
- Yöneticilerin çalışanların sıkıntıları, sorunları ile ilgilenmesi önemlidir. Özellikle ekonomik sıkıntı ve borçları konusunda kurumsal çözümler bulunabilir.
- Yöneticinin çalışanlarla iletişim biçimi de önemli. İş odaklı mı, samimi mi, dengeleyici mi, emredici mi, şımarıkça mı, buyurgan mı? Otorite hissettirilmeli ama aradaki ince çizgi ve denge korunmalı.
- Yöneticinin kendini kuruma ne kadar ait hissettiği ve bunu yansıtma derecesi de çalışanlarca kolayca anlaşılır.
- Yöneticinin sosyal medya paylaşımları da çalışanı etkiler.
ÇALIŞAN BEKLENTİLERİ
Her dönem birkaç jenarasyon bir arada çalışıyor ama çalışma hayatı giderek zorlaşıyor. Çalışan beklentileri, kanunlar, dünyadaki değişimler, tüketim alışkanlıkları, eğitimin kolaylaşması birçok konu giderek yöneticileri daha çok zorluyor. Kendini hiçbir yere ait hissetmeyen, yalnızlaşan birey/çalışana tam da bu dönemde kurumsal aidiyeti sağlamak aslında daha kolay. Nasıl mı? Sağlıklı kurum içi iletişim çalışmalarıyla.
Yıllardır verdiğim kurumsal iletişim eğitimlerinde jenarasyon farklarını, çeşitli yönetici ve yönetim modellerini değerlendirdiğimde aslında bugün çalışanı yönetmenin ve kurumsal aidiyet sağlamanın çok da zor olmadığı görüyorum. Önemli olan doğru noktalardan yakalamak.
Sözün özü; Bilen ve uygulayabilenler için kurumsal aidiyetin aşısı doğru kurum içi iletişim, yönetici ve yönetim tarzıdır.