2018 yılının ilk altı ayında, ABDÇin arasında ticaret savaşı endişelerinin gündeme gelmesi, ABD-Rusya ve Suriye arasındaki gerilimin etkisiyle, piyasalardaki risk algısının yükselmesi, ons altını en fazla 1365$ seviyesine kadar taşımıştı. Ons altın bu seviyenin üzerine geçemeyerek aslında piyasalara yükselecek gücünün olmadığını da göstermiş oldu. Sonrasında, risk algısının yumuşaması ve dolara olan talebin canlanmasıyla ons altında yeniden aşağı yönde bir hareketlilik gözlemlendi. Ancak, bu seferde 1300$ ve 1280$ seviyelerinin altına doğru hareketinde güçlü kalamadığı için bir süre yatay bir seyir izlemiştik.
Haziran ayında artık ons altın yavaş yavaş değer kaybetmeye devam etti ve sonunda hızlı bir şekilde 1280$ desteğinin de altına doğru gevşeyerek hareketini hızlandırdı. Fed haziran toplantısında şahin algılandı. ABD ekonomisinin güçlü olduğunu, yüzde 2’lik hedefe ulaşan bir enflasyonun olduğunu ve kademeli faiz artışını sürdüreceğini belirtti. Aslında çok sürpriz bir durum yok ancak Doları besleyecek bir havanın oluşması en azından güçlü Dolar rallisi oluşturmasa bile yine de Doların pozitif fiyatlanmasını destekledi.
Şunu belirtmekte fayda var. Dolar, Fed kaynaklı yeni bir trende girmedi. Fed öncesi ABD verilerinin piyasaları tatmin etmeye başlaması ve Fed üyelerinin kademeli faiz artışının devam etmesini destekleyici açıklamalarda bulunması zaten doları besliyordu. Haziran ayı Fed toplantısı bu harekete biraz daha destek oldu ancak piyasalarda da görülüyor, hala güçlü dolar rallisi yok. Açıkçası bu ralliyi ben bir süre daha beklemiyorum. Fed önümüzdeki aylarda bu ralliyi destekleyecek en fazla 4.faiz artışı için daha net sinyal verirse oluşturabilir ancak onun dışında şu koşullar altında yeni bir vitamini elinde bulunmuyor. Dolayısıyla, Fed’den güçlü dolar rallisini yaratmasını beklemek zor. ABD ekonomisinden bu kadar güçlü sinyaller gelirken ve Fed kademeli faiz artışını korurken, neden bu dolar güçlenemiyor? ABD Başkanı Donald Trump dersem eminim şaşırmazsınız. 2017 Ocak ayından bu yana Trump rüzgarı, Fed’in sürekli önüne geçiyor. Özellikle, Trump’ın dış ülkelerle olan ilişkisinin oldukça önemli olduğunu görmekteyiz. Son bir yıllık sürece baktığımız zaman, piyasalardaki risk algısını yükselten etkenler arasında hep “Trump” karşımıza çıkıyor. Çözülemeyen bir vaka gibi. 2017 yılında, ABD-Kuzey Kore arasındaki ilişki piyasaları mahvetmişti. Her iki ülkenin birbiriyle zıtlaşması ve inatçı tutumları, önümüzdeki dönemde daha da gergin günlere neden olur algısını kuvvetlendirdi. Ancak, 2018 yılının haziran ayında ABD-Kuzey Kore liderleri bir araya geldi ve aradaki buzların eridiğini gösterdi. Bu kadar kaos boşa olmuş gibi gülerek çekildikleri fotoğraflarla piyasalara her şey yolunda mesajı verdiler. En azından şimdilik bu ikiliyi rafa kaldırmış olduk. Kuzey Kore ile davasını bitiren Trump ne yazık ki Çin ile inatlaşmasını sürdürüyor. Çin’e yönelik ek gümrük vergi tarifelerini uygulayan ve Çin’den gelen her misillemede bu tarifeleri daha da katılaştıran bir Trump var karşımızda. Belki bu tutumu haziran ayında yeni bir trende neden olmadı ancak doların güçlenmesinde baskı oluşturduğunu düşünüyorum.
En azından dolar, ABD ekonomisindeki güçlü sinyallere rağmen Trump kaynaklı kuvvetlenemiyor ve temmuz ayında da bu güçlenmesi zorlanabilir. Temmuz ayı için bu ABD-Çin olayının daha önemli olacağını düşünüyorum. Her iki ülke arasında bu savaşın daha da kötüye gitmesi durumunda piyasalardaki risk algısının artmasına ve güvenli limanlara olan talebin canlanmasına neden olabilir. Bu durumda ons altında yeniden yukarı yönde tepkiler alabiliriz ancak bunun çok güçlü olmasını da beklemiyorum. Temmuz ayında Fed toplantısı bulunmuyor. Bu ay için ABD verileri ve doların seyri önemli olacak. Ana resimde, doların pozitif seyrini korumasını bekleyebiliriz. Dolayısıyla, ons altın için yine zor bir ay olacağını söyleyebilirim. Ama şunu da unutmamakta fayda var. Piyasalar değerlendirilecek enstrümanlarda, güvenli bir yatırım adına oluşacak fiyatlamalarda altı dolu neden aramak ister. Dolar, şu dönemde gelişen ülke para birimlerinden yaşanan çıkışların ve dolara olan talebin etkisi ile pozitif fiyatlanıyor. Bu rüzgar ne kadar devam edecek sorusuna verilecek cevap tıkanma noktasına gelirse öyle bir durumda ons altında dolar karşısındaki kayıplarını sınırlamak isteyebilir. Bu nedenle sakin veri takvimi ile takip edeceğimiz temmuz ayı içerisinde olağan her yeni haber akışının oynaklığı artırabileceğini unutmamak gerek. Teknik olarak ele alacak olursam, 1250$ seviyesini destek noktası olarak izleyebiliriz. Bu destek noktasının altında güçlü kapanışlar oluşmadığı müddetçe ons altında ciddi satış dalgasının başladığını söylemek için erken olabilir. Yukarıda ise 1300$ bölgesi direnç olurken, ara direnç noktası olarak 1280$ seviyesi izlenebilir. Daha önce 1280$ bölgesinde çok oyalanmıştı ve buradan destek alıp yeniden 1300$ seviyesine tırmandı. Dolayısıyla, yeniden güçlenmek isterse 1280$ seviyesinden kuvvet almak isteyebilir. En kötü senaryo içinse eğer piyasalarda risk algısı güçlenirse, bu durumda ons altında rahatlıkla 1300$ seviyesinin üzerini konuşmaya başlayabiliriz. Ancak, 1365$ seviyesini aşamayacağı için ben ons altının yükselişinde de belli direnç noktalarında yorulmasını bekliyorum. Bu noktalar ise 1340- 1350$ olarak takip edilebilir.