Ocak ayında küresel piyasalardaki dalgalanmaları ve sonrasında toparlanmasını izledik. Ancak hala piyasaların genelinde tedirgin havanın sürdüğünü söyleyebilirim.
2019 yılının ilk Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası toplantısı 16 Ocak günü sonuçlandı. Piyasaların beklentisi doğrultusunda Merkez politika faizini %24.00 seviyesinde sabit tuttu. Merkezin aralık ayı metnini koruduğu görülüyor. Cari dengede iyileşme eğiliminin metne girdiği dikkat çekiyor. Son dönemde caride fazla vermemizin etkisi Merkezin dilinde bir değişikliğe neden olmuş durumda. Ancak enflasyon konusunda ton hala aynı. Her ne kadar enflasyonda belirgin bir şekilde bir miktar iyileşme görülse bile fiyat istikrarına yönelik risklerin devam ettiğini yineliyor. Bu ifadesiyle bir süre daha sıkı duruşunu koruyacağının altını çiziyor. Aynı zamanda, bir sonraki toplantısına yönelik faiz indirim beklentisini de bir nebze de olsa yumuşatmış oluyor.
ENFLASYONDA HALA YUKARI YÖNLÜ RİSKLER DEVAM EDİYOR
TCMB’nin bir sonraki toplantısı 6 Mart tarihinde yapılacak. O güne kadar Merkez ocak ve şubat enflasyon rakamlarını görmüş olacak. Enflasyondaki görünüm önemli olacaktır ancak enflasyonda hala yukarı yönlü risklerin sürdüğünü ifade ediyor. Dolayısıyla, ocak ve şubat aylarında beklenenden daha hızlı bir şekilde enflasyonda düşüş görülmedikçe, Merkezin bir aksiyon almasını beklemek için erken olabilir. İkinci çeyrek sonrasında enflasyonda daha kalıcı bir düşüşten bahsedebiliriz ve artık beklentilerde TCMB için 2Ç sonrasında aksiyon alabileceği yönünde. Dolayısıyla bu süreçte enflasyondaki tablo ve iç talepteki görünüm Merkezin kararını daha da belirleyecektir.
Ocak ayında küresel piyasalardaki dalgalanmaları ve sonrasında toparlanmasını izledik. Ancak hala piyasaların genelinde tedirgin havanın sürdüğünü söyleyebilirim. Şubat ayında TCMB ve Fed’in toplantıları yok. Haber akışları ön planda kalacak. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin 15 Şubat Cuma günü Türkiye’nin değerlendirme raporunu yayınlaması bekleniyor. 31 Mart Türkiye’deki yerel seçim öncesi TL varlıklar üzerinde bir baskının oluşabileceğini öngörebiliriz. Ancak seçim öncesi S&P’nin Türkiye’nin kredi notunda herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemiyorum. Sadece açıklamalarıyla uyarmak isteyebilir. Tıpkı ocak ayında hükümeti kapalı olan ABD’yi Fitch’in uyarması gibi S&P’de Türkiye ile ilgili rahatsız olduğu bir durum varsa bunu açıklamalarıyla belirtebilir. Ancak bu durumun ben çok fazla iç piyasayı rahatsız edebileceğini düşünmüyorum. TL çaprazlarında en sert hareketlerde bile kredi derecelendirme kuruluşlarının yeteri kadar uyarılarını almıştık. Dolayısıyla şimdilik Türkiye’nin dengelenme sürecinde olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda alınan uyarıların eskisi kadar fiyatlarda hissedilmediğini gözlemlemekteyim. Bu tablo karşısında 15 Şubat Cuma günü içinse beklentim çok düşük.
KURUN YÜKSELME POTANSİYELİ OLABİLİR
Bu kadar TCMB yorumunun ardından bence bir USDTL teknik analizi yapmadan bu yazıyı bitirmek olmaz. Günlük grafikte, 200 günlük ortalaması 5.30 seviyesinden geçiyor. Kur için 5.30 seviyesi psikolojik destek konumunda. Önceki aylarda da 5.30 altındaki seyri kademeli düşüşünü sürdürmesi açısından önemliydi. Kur, yeniden 5.30 altı denemesine başlarsa bu durumda aşağı yönlü seyrini korumak isteyebilir. MACD ve RSI baktığımda, yavaş yavaş yukarı yönde tepki verebileceğine yönelik sinyaller veriyor. Bu durumda, kur belki 5.30 altı hareketinde zayıf kalabilir ve belli desteklerden alacağı tepkilerle yeniden yükselmek isteyebilir. Ancak bu senaryom, kurun 5.30 bölgesine yakın yerlerdeki seyrinde geçerli. Şimdilik ben kuru 5.35-5.45 aralığında izlemenin daha doğru olabileceği görüşündeyim. Kur bu aralığın altında veya üzerinde belli zamanlarda hareketleniyor ancak kalıcı bir alan oluşturmakta zorlanıyor. Dolayısıyla, 5.35-5.45 aralığının dışında bir hareket görülmedikçe kurun yeni bir trend oluşturduğunu söylemek için erken olabilir. 100 günlük ortalaması da 5.55 seviyesinden geçtiği için kurun 5.45 seviyesinin üzerine doğru tepkisi 100 günlüğüne doğru uzamasını tetikleyebilir. Kısacası kur için geri çekilmeler sınırlı kalabilir ve yükselme potansiyeli olabilir. Sadece şunu eklemek isterim. Türkiye’ye yönelik risk algısında ciddi bir bozulma oluşmadıkça açıkçası kurun bir süre 100 günlüğünün denk geldiği 5.55 seviyesinin üzerine de yerleşmesini pek fazla beklemem.